Parti Bilinci ve İdeolojinin Arkasında Durmak
![Turkey](http://www.erepublik.net/images/flags_png/S/Turkey.png)
Super Natural
Seçim devam ederken Burakkocamis kardeşimiz büyük farkla önde gidiyor. Büyük ihtimalle kazanacak, bu konuda bir sıkıntım yok.
Fakat
6 Partiden destek alarak aday olan burak kocamış kardeş aşırı sağdan merkez sola kadar bütün yelpazenin adayı olmuş durumda. Kendisinin şuan yüzde 55 gibi bir oyu var.
Buna karşılık şuan Solun bütün fraksiyonlarını temsil ettiğini düşündüğümüz bizim partimiz DHC'nin ise yüzde 25 oyu var.
Kendini ortada tanımlayan Cumhuriyet partisi ise yüzde 20 oy oranında olarak görünüyor.
Bunlar özet bilgilerdi şimdi işin derinine inmek lazım.
Ülkemizde son 20 gün içinde pek çok parti kuruldu. Ve bazıları da yeniden canlandı. Yeniden canlanan partiler ne hikmetse Turkuaz partisini destekleme kararı aldı. Böylesine geniş bir yelpazeye hitap eden Turkuaz partisi de bu seçimi önde götürmekte.
Peki bir partiyi parti yapan nedir?
Reelde de rastarız bu tür seçim birlikteliklerine. Ancak dikkat eder misiniz bilmem iktidar amacı güden hiçbir parti çıkıp da başka bir partiyi desteklemez. Destek alabilir ama desteklemez. Destek almak bir partinin gücünü ve hitap ettiği kitlenin büyüklüğünü gösterir ki bu bence olumludur. Bu nedenle Turkuaz hareket partisi e-Türkiyenin en güçlü siyasi partisi olmasa 6 partinin desteğini de alamazdı, onları bi kenara bırakıyorum.
DHC ise duruşuyla yaptıklarıyla bilinen duruşundan asla taviz vermeyecek bir partidir. Seçimde iktidar olsun veya olmasın (ki büyük ihtimalle kaybedeceğimizi biliyorduk) aday gösterme cesaretinde bulunarak e-türkiye'deki gücünü göstermiştir. Zaten hali hazırda DHC'nin e-türkiyedeki en güçlü ikinci parti olduğunu inkar edende yoktur.
Benim bu makalemdeki asıl amaç ise Cumhuriyet Partisinin onurlu duruşunu takdir etmektir. Kendileri eğer isteselerdi Turkuaz Hareketi destekleyebilir ve en ufak bir itirazla da karşılaşmazlardı. Ancak dediğim gibi bazen iktidar olamayacağını bile bile aday göstermek bir partinin büyüklüğünden ötürüdür ve Cumhuriyet Partisi iktidara gelemeyeceğini bile bile hatta kabinesini bile açıklamadan (en azından ben görmedim gözden kaçırmış olabilirim) Kemankesh'i başkan adayı yapmış ve paşalar gibi yüzde 20 oy oranına da ulaşmıştır.
İşte Cumhuriyet Partisini diğer parti yığınlarından ayıran da budur. Kendilerini bu onurl hareketleri sebebiyle kutluyorum. Siyasi hayatlarında başarılar diliyorum. Birgün mutlaka iktidara geleceklerinden ise şüphe etmiyorum. Duruşunu bozmayana, parti bilincine sahip olana bin selam olsun...
İyi oyunlar
Comments
Oylandı...
İyi güzel kemankesh aday olmuş ama uzun süredir kendisini göremiyoruz. wt ci bir başkanada kimse oy vermemeli kanımca!... 🙂
Kemankesh oyunu bırakmış, oyunu bırakmadan önce de kendisini aday yapmış....
Söyleyeceğim bir-iki şey var.
CP'deyken MYP ile ortak hareket kararı almıştık. Aramızda ortak bir aday belirleyecektik, ve bu aday bizim partimizde olacaktı.
KemanKesh bizim onunla konuşmadığımız süre içinde oyunu bırakmış, ilk başta koyduğu adaylık da havada kalmıştı. Bu yüzden ortak aday seçemedik.
MYP'yi de CP'nin yanına koyarsanız sanırım durum gerçeğe daha uygun olacaktır. Dürüstçe yapılan bir incelemede küçük detaylar da büyük öneme sahiptir çünkü. 🙂
İyi oyunlar.
reel hayattada bunun örnekleri vardır, araştır bul, yapılanın anormalliği yoktur yani...
Sevgili Super Natural,
Sende bilirsin ki, dünyanın her yerinde yapılan demokratik seçimlerde, oy verme süreci boyunca, hatta pek çok ülkede de oy verme sürecinden 24 saat öncesinden başlayan, siyaset yasakları vardır.
Bu yasakların amacı, hem kararsız kişilere baskı uygulayarak yanlış karar vermelerini önlemek, hem de farklı siyasi görüşler arasındaki tartışmaları engellemektir.
Ülkemiz sakin ve barış içinde bir seçim süreci geçirirken, oy verme süresi sonuna kadar siyasi bir makale açılmaması çok daha etik olurdu diye düşünüyorum...
Bu görüşüm sadece senin makalenle ilgili değil, tüm siyasi makale açan arkadaşlar için geçerlidir. Son makaleyi sen açtığın için, yorumum seninkinin altına denk geldi.
Saygılar
Oyunu gerçek hayatın bir simulasyonu olarak görüyorsak bu yapılanın yanlış olan bir yanı yok. Hepinizin bilecegi gibi ülkemizde A.Necdet Sezer ülkemize başkan olurken fikirleri birbirleriyle uyuşmayan MHP-DSP ve sanırım o zaman ANAP'tı parilerinin oylarıyla cumhurbaşkanlığına gelmişti.
Burdan çıkarılması gereken sonuç başkan seçimlerinde partilerin degil kişiliklerin önemli oldugudur. Burak arkadaşımız başkanlığa aday oldugu zaman Turkuaz Hareket olarak hiçbir parti başkanı ile bu konuyu konuşmadık. Burak'ın kişisel mesajlaşmalarını ayrı tutuyorum. Hal böyleyken her kesimden partilerin destegini alabiliyorsa kendisini tebrik etmekten başka çaremiz yok.
Umarım Turkuaz Hareket hakkındaki önyargılarınızdan kurtulursunuz.
mkiziltoprak
Turkuaz Hareket Partisi Başkanı
Milliyetci Cephe olarak sadece on gun once kurulduk ve ilk kongremizi ancak dun aksam yapabildik. Bu yuzden kendi adayimizi gosteremedik.
Mesele tamamen sınıfsaldır. Düzen içi sesler, yani milliyetçiler, liberaller, muhafazakarlar ülkede sol yükseldiği, işçi sınıfının, emekçilerin iktidarı ellerine alma ihtimali doğduğu anda kutsal ittifaka girerler, çünkü emekçilerin iktidara yükselmesi demek patronların ve patron kalemşörlerinin, düzenden nemalananların dümen suyunun kesilmesi, devleti babalarının malı gibi kullanmalarının önündeki engel demektir. Yani aslolarak parti bilinci dediğimiz şey sınıf bilincinden başka bir şey değildir. Gerçekte de, sanalda da...
"Aman ha komünistler, halk, emekçiler iktidar olmasın da kim olursa olsun." söylemiyle ortaya çıkan bu ittifak, onların ilkesizliklerini de, omurgasızlıklarını da açıklamaya yeter. Hatırlayınız, DHC mecliste çoğunluğu sağladığı anda nasıl da telaşlandılar, bizleri genel çet kanallarına bile almadılar. Şimdi de hala bu korkunun, komünizm hayaletinin yarattığı bu korkunun etkisiyle hareket ediyorlar. Ve söylemek gerek ki, daha da korkmalılar, çünkü halkın iktidarını engelleyemezler.
ya fıratmısın nesin, bu ülkede çalışan herkes emekçidir, ama her emekçi her işçi senin gibi saçma sapan konuşmuyor😃
murat abi turkuaz harekete karşı bir ön yargım olmadığını hatta sempati ile baktığımı bir kere daha yazıyım 🙂
Tolga Gani Zengin
Sanırım haklısın seçim devam ederken böyle bir makale hoş kaçmadı ancak hali hazırda eğey bi makale varken senin düşündüğün olay aklıma bile gelmedi doğrusu, bu seferlik böyle olsun idare et 🙂
@firatx
Blue Çağı doneminde ergen Bir kimlik arayışında olur.3-5 Kitap okur ve Bazı Kitlelerin huşuv ve kuşkuyla baktığı insanlara yanaşır.Ve daha sonra elinde Coca-colayla Gazete satmaya imza toplamaya Başlar.
Ama bilmezki komünizm veya Başka siyasi bir akım kitaba sığmaz bilmez Sayfalarda yazanın yalan oldugunu.Yaşadıkça yaşlandıkça anlar insan Kominizmi veya Başka bir Siyasi akımı.
Seninde bu mantıkta oldugunu dusunuyorum.Dikkat Cekmek adına Bazı insanların Canını verdiği bu davayı bu yolu Kullanıyosun ve kirletiosun.Bilinçlenmen ve aydınlanman Dileği ile . . .
1-23 yaşındayım, ergenlikten çıkalı çok oldu yani. Ha şimdi bir zevzek akıl yaşın bilmemne derse hiç şaşırmam buna da.
2-Komünizm, kominizm değil.
3-Söylediklerimi çürütemiyorsun madem, saçmalamaman en iyisi olacak herkes için.
USP ile seçim işbirliği yaptığınız düşünülürse, tüm bu söylediklerin USP içinde geçerli o zaman...
@ Gandruel...
Ertuğrul Günay bunun en iyi örneklerinden birisi değil mi 🙂
USP'yle yapılan işbirliği ideolojiktir, iki sol partinin ittifakıdır. Turuaz Hareket'in adayının desteklenmesiyle aynı olduğunu iddia etmek artniyetinin bir ürünüdür.
İdiolojik bir işbirlik varsa niçin 2 ayrı parti ? Belli ki farklı görüşleriniz var ki 2 ayrı parti kurulmuş...
2 ayrı parti varsa niçin tek aday ? ? ?
Fıratx fazla konuşma, konuştukça batıyorsun bence...
Yazılan makale çelişkilerle dolu, çelişkiler yüzlerine vurulunca hemen saldırganlaşıyorsunuz.
Burakkocamış her kesimle anlaşmış, onların desteklerini kazanmış. Siz siyasette kavga gürültüye çok alışmışsınız heralde şimdi böyle birisi başa gelince bu tepkiyi veriyorsanız, sanırım şunu sormak da hakkımız: Bunun yenilmişliği içinde misiniz acaba? "Birgün mutlaka iktidara geleceklerinden ise şüphe etmiyorum." demişsin Cumhuriyet Partisi için bu da sizi "parti yığını" olarak adlandırdığın diğer partilerle bir konuma getirmiyor mu? Bunu diyerek daha önce telaffuz ettiğiniz "onurlu duruş"unuzu yitirmiyor musunuz? Şimdi bir diğer sözünüze değinmek istiyorum: "DHC ise duruşuyla yaptıklarıyla bilinen duruşundan asla taviz vermeyecek bir partidir. Seçimde iktidar olsun veya olmasın (ki büyük ihtimalle kaybedeceğimizi biliyorduk) aday gösterme cesaretinde bulunarak e-türkiye'deki gücünü göstermiştir." şeklindeki sözlerinizle seçimi kaybedeceğini bilerek, ama bunu öncesinde dile getirmeden bir "duruş" sergileyerek seçime girdiğinizi söylemişsiniz. Ancak Cumhuriyet Partisi'nin bir gün mutlaka seçimi kazanacağını şimdiden kabullenmiş ve de boyun eğmiş bireyler olarak bir "duruşsuzluk" içinde bulunmuyor musunuz? eTürkiye'ye nasıl bir güç göstermiş oluyorsunuz bu şekilde ve nasıl bir cesaretle? Başkasının galibiyetini kabullenmek için çok da büyük bir güce ve cesarete ihtiyaç olmasa gerek. Saygılarımla...
Cumhuriyet partisinin iktidar olacağına inandığımı kendi adıma söyledim. Bunun kendime göre sebepleri var, bu partiye mal edilemez. Özellikle de e-türkiyede her dönem bir başkan eskitiyor olmamız sürekli değişim içerisinde olmamız, kimsenin 1 ay öncesini bile hatırlamaması bunlara örnektir.
Cumhuriyet partisi kendi duruşunu ortaya koyarak diğer partilerden sıyrılmış. Bu duruma birtek milliyetçi cephe'den olumlu bir yanıt geldi nedense, o da bu seçime yetişemediklerini gelecek seçimde var olacaklarını söyledi ki ona teşekkür etmek lazım. Fakat bazıları turkuaz partisini savunarak kendi partilerini aklayabileceklerini düşünüyor sanırım.
Her neyse, Biz bu seçimde biliyorduk ama gelecek seçimlerin ne getireceğini bilemeyiz. Özellikle de ülke için önem teşkil eden sorunlar çözülmezse, muhalefetimiz de sertleşecektir. Şuan için burak kardeşimizi desteklemek de bizim üzerimize düşen borçtur. Çünkü biz e-Türkiyenin birlik ve bütünlüğünden yanayız
propagandadan başka birşey degil.
Bu arada bahsettiğin eski DHC mi yeni DHC mi?
Eğer yeni DHC'den bahsediyorsan;
"DHC ise duruşuyla yaptıklarıyla bilinen duruşundan asla taviz vermeyecek bir partidir. Seçimde iktidar olsun veya olmasın (ki büyük ihtimalle kaybedeceğimizi biliyorduk) aday gösterme cesaretinde bulunarak e-türkiye'deki gücünü göstermiştir. Zaten hali hazırda DHC'nin e-türkiyedeki en güçlü ikinci parti olduğunu inkar edende yoktur."
Buradaki hiç birşeyden kendinizi övemezsiniz. Beyin(?) kadronuzda o kadar komik adamlar var ki, ülkede nefret ediliyorsunuz ve kendi emelleriniz için her türlü alçaklığa inebileceğinizi çok gösterdiniz.
En güçlü 2. parti değilsiniz. Nedense makalelerde 15 kişi, seçimlerde 200 kişisiniz yunanlı dostlarınızla.
Eğer eski DHC'den bahsediyorsan yazının genelinde;
Eski DHC'nin adını kullanan yiyicilerden başka birşey değilsinizdir. Parti feshedilmesine rağmen o partinin ismini kullanıp popülarite oluşturmak isteyen az kişilik kitle yığınısınız.
Partide koltuk verdikleriniz işine gelmeyen konularda sana cevap veririm ama değmezsin şeklinde konuşacak kadar ergenler.
Ayrıca, Türkiye'nin işleri yoluna koyduğu günlerde yeterince çelme taktınız. Şimdide ülkenin huzur ortamına girmesi, tek yumruk olmaya başlaması neden sizi rahatsız etti canlarım? Yeterince yunan oyu yok mu?
Parti fes filan edilmedi, Dynimum başkanlık görevinden istifa etti ve başıbozuklar partiyi ele geçirmeye çalıştılar. Neticede de boylarının ölçüsünü aldılar.
Parti feshedildi, apaçık benim makalelerimde de Dynimum belirtti bunu. Kimi kandırıyorsunuz.
O dönemde partiden ayrılmamış mıydın sen nerden biliyorsun?
Ahaha boylarının ölçüsünü aldılar yoldaş sayende yürü be yoldaş ahah 😃
kimisworld harbiden okudun mu benim yazılarımı.
Beni bu şekilde suçlayamazsın. Ben bunun oyun olduğunu biliyorum. Bu huzur ortamının yaratılmasında senden daha çok payım olduğundan da eminim. Her yazdığınız mesajda kırıcı davranıp sonrada biz huzur ortamına soktuk derseniz kendinizle çelişirsiniz. Daha dün dhc lileri orduya almıyodunuz, daha dün dhc lileri genel sohbet odasına almıyodunuz. Sen neyden bahsediyosun bırak bu birlik beraberliği biz kurduk ayaklarını. en her yazdığım mesajda o ideali amaçlıyorum.
Daha da cevap verilir ama sen okumadan cevap yazıyosun. Yazdığın cevap da cevap olsa içim yanmayacak içi boş mesajlar.
Hadi eycallah, sen biraz dışarı çık sosyalleş oyunda fazla kalmışsın abicim.
gayette okudum, propagandanızı yapıyorsunuz başkabirşey degil.
görende svgi kelebekleri sanacak sizi, aylardır her olumsuz noktada dhc ismini sömüren sizler varsınız hala utanmadan milleti kötüleyebiliyorsunuz. seni suçladıgım yok, sen kendi adına yazmamıssın makaleyi partinin böyle böyle oldugundan bahsetmişsin ve alakası olmadıgı herkes biliyor.
Çok eski DHC makalelerine bakın, o zaman yorumlarımı görün gerektiğinde nasıl destek verilmiş size başınızda doğru düzgün adamlar olunca. Öğrenin, okuyun biraz okumamakla suçlarken.
Kızıl Ordu kuran sizsiniz, ordu içinde özel birliğiniz olmasını isteyen sizsiniz şaka mısın? Başka isteyiniz var mı, kim oluyorsunuz ki? Sonrada orduya almadınız oluyor.
Yunan başkanı gelsin o chate sizin partiden işe yaramaz adamlar gelmesin daha iyi.
Ahah yine klasik sosyal sosyalist tavrıyla yorumunu bitirmezsen şaşardım. hava al sosyalles bla bla bla 😃