Join the new world

Geçen sayıda çok mutluydum herkes gibi Yunanistan'ın tarafımızdan ikiye bölünmesine ama bugün gerçek kafama dank etti.
Nereye kadar?
Yunanistan ile Türkiye'nin gücü nette eşit. Açıkça görülüyor ki, olağan koşullarda bu iki ülkenin birbirlerine uzun süreli bir üstünlük kurması imkansız. Deyim yerindeyse, ecele kadar birbirimizi yemeye devam edeceğiz.
Bu savaşa karşı çıkmıyorum. Barış imzalamanın da, Yunanistan'in uzlaşma karşıtı tavrı sebebiyle, mantıksız olduğunu görmekteyim. Her ne kadar bize köpek kadar onurunuz yok deseler de Paskalya tatilleri sırasında savaş açtığımız için, aynı şeyi bizim boykotumuz esnasında yaptıklarını unutuyorlar sanırım. Bir günlüğüne de olsa tüm Yunanistan'ı kendi rengimize boyayacağımıza garanti veriyorum. Ancak, bu girişim başarıya ulaşmazsa bir kez daha denenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Sebebi açık: Bu mücadele hiçbir zaman sonlanmayacak.
Gelelim dış politikaya...
İnci'nin yönetimindeki yavru vatan üzerinde, yine Yunan menşeili, dolaplar dönüyor. Öyle ki, geçen günkü Kıbrıs-Türkiye savaşında Türkiye tarafında çarpışan Yunanlılar görülmüştü. Yunanların kendileri tatilde oldukları için haritadan silme planlarını hayata geçiremedikleri Kıbrıs, bize sildirtilmeye çalışıyor. Tabii ki, aziz Türk milleti bu tip oyunlara kanmamıştır, kanmayacaktır.
Bir başka gelişme de Rusya-Çin-Sırbistan üçgeninden geldi. Büyük bir başarıyla Rusya'nın dörtte üçünü ele geçiren Sırbistan, beklendiği aksine ABD'ye değil, Çin'e saldırdı. Bu karar ne kadar doğru bilemiyorum ama Sırbistan'ın da kolay lokma olmadığı aşikar.
Eh, bugünlük de bu kadar esenlikler dilerim.