Join the new world

Aşağı yukarı bir haftadan sonra yeniden beraberiz. Daha zengin bir içerik sunabilmek adına aralıklı aralıklı yazıyorum, inşallah iyi yapıyorumdur.
Bugün yıllardır hayallerimizi süsleyen bir hedefimizi gerçekleştirdik. eTarihimizde önemli bir yer oynayan Atina (Central Greece) artık Türk toprağı haline geldi. Nihai hedefimiz tüm Yunanistan'ı yavruağzına boyamak, dileriz ki başarılı olur.
Gelgelelim kapımızda çok daha büyük bir tehdit var: Çin. Bundan önce Çin'in bugünkü konumuna ve yakın tarihteki gündemine göz atalım:
Nüfusu pek fazla olmasa da birçok bölgeye sahip olması nedeniyle fazlasıyla hammaddeye ve bunun sonucunda yüksek ekonomik güce sahip olan Çin, tek kelimeyle şu anda Uzakdoğu'nun lider ülkesi konumunda. Pakistan olsun, Hindistan olsun, Kore olsun, Japonya olsun zaten müttefiği olan Japonya ve uğraşacak daha iyi işleri olan Endonezya haricinde bölgedeki devletlerin hiçbiri Çin'e direnebilecek güce sahip değil. EDEN'in de önemli bir üyesi olan Çin, ONE'ın çeşitli şekillerde Amerika'yı ele geçirme planlarına arkadan bir darbe vurmaya hazırlanıyor. Bu çerçevede, İran üzerinden koridor oluşturmayı hedefleyen Çin, dikkatleri üzerinden ulaştırmak için bunların antrenman savaşları olduğunu iddia etmişti.
Ayrıca, bir de Güney Kore mevzusu var ki, Çin'in yüzsüzlüğünü yüzüne vuruyor. Çin, Güney Kore'den kiraladığı bölgenin kirasını ödemeyen ve hakkı olanı Korelilere vermek için neredeyse imkansız olan Tayvan'ın kendisine NE açmasını bekleyerek Güney Kore'yi büyük miktarda zarara uğrattı. 200 altının Çin'in ekonomisine kıyasla oldukça küçük bir miktar olduğu düşünülürse, Çin'in bu tavrını anlamak zorlaşıyor. Tüm bu bahaneler Çin'in gerçek amacını gizlemek için üretilmiş olabilir.
Gelelim eDünyanın geri kalanına... TERRA'nın (eski adıyla PANAM) güç kaybetmesiyle Polonya ve İspanya'nın işi oldukça kolaylaştı. Polonya saldırıları sonucu Brezilya, bir nevi Şili'ye döndü. İspanya da Meksika'yla beraber Amerika'yla uğraşıyor. Sırbistan Rusya'da ilerlerken Hırvatistanile Bosna da meydana geri döndü. Adminin göz bebeği Romanya ise günlerdir ses seda vermiyor.
Ülkemizin bilindik topluluklarından İnci, Meksika'dan sonra bu sefer Kıbrıs için savaşıyor. İnci'nin kendi başına bir ülkesi olması belki de en iyisi. Ayrıca Yunanistan'ın Orta Doğu politikalarını da zorlaştırması açısından önemli.
Son olarak, önceki makalede bahsettiğim değişikliklerden Depo Kapasitesi haricinde hiçbiri gerçekleşmedi. Şahsen şirket açmak için bu değişikliklerin oturmasını beklediğim için, yönetimin bu pişkinliği üzüntü verici.
Eh, bugünlük de bu kadar. Yeni makalelerle görüşmek üzere.