Ege Adalarında Sabah Kahvaltısı

Day 663, 13:06 Published in Turkey Turkey by JohnRobin

Pazar sabahı güneş, Ege Adalarının üzerine her zamankinden daha kızıl olarak doğuyordu. Kuşların cıvıltısı sahile vuran deniz dalgalarının sesleri arasından zar zor seçiliyorlardı. Güneşin kızıllığı ağaçların yeşilden hafifçe sarıya dönmeye başlayan yapraklarını kırmızıya boyuyor gibiydi. Ege Adalarında gün başlıyordu, belki de güneş birazdan olacakları hissetmiş havada, kendi rengini kan rengine çevirmişti.

Erdem hafifçe yatağından doğruldu, saat sabah 7:00 ı gösteriyordu. Gördüğü rüyaları hatırlamamaya çalışıyor, o eski savaş halinin tekrar gelmemesini istiyordu. Yatağından kalkıp elini yüzünü yıkarken dahi rüyasında gördüğü bin bir şey aklını kemiriyordu. Tüm düşüncelerinden sıyrılıp zorlukla hazırladığı kahvaltı masasına oturdu. İşe gitmeliydi. Ama daha önce midesinin de dolma hakkı vardı ve bu hakkı ondan esirgeyemezdi.

Çayını ağzına götürüp bir yudum içtikten sonra, az önce kapının önüne gelen, abone olduğu Gelecek Postasını eline aldı. Her zaman arka sayfalarında bilgilendirici ve komik haberler bulunduğu, ve bugün de kendini iyi hissetmediği için, gazetenin arka sayfasını açtı. Karşısına gelen haberin başlığıyla önce şaşırdı sonra hayret etti. Kelimeleri yanlış okumamış olmak için gazetenin üzerine daha bir şevkle eğildi ve haberi okumaya başladı.

“Gruplarda Deli Dana Paniği!

Dün gece tüm msn gruplarına kendini DHC’li olarak tanıtan ancak -adeta DHC'yi zan altında bırakmaya çalışan- bir grup tarafından çirkin bir saldırı düzenlendi. Partilerin, ve yeni katılan insanların mesken tuttuğu grupları hedef alan Deli Dana, birkaç gün önce küfürlü ve ahlaksızca saldırılarda bulunmuş sonrasında geri döneceğini söyleyip ortalıktan yok olmuştu. Dün gece geç saatlerde sıra sıra msn gruplarını basan Deli Dana ve 300 kişilik tayfası tekrar döneceklerini ifade ederek kayıplara karıştılar. Saldırıda bulunulan msn grupları arasında; MYP, MC, ÇTP, Turkuaz Hareket, Eski Turan Partisi, Oyun Genişletme Grubu, Eski Lazokrasi Babyboom Grubu ve hatta Halk Enstitüsü de bulunuyor…”


Erdem haberin tamamını okuduğunu görerek kafasını biraz yukarı kaldırdı. Bu saldırıları acaba kim yapıyordu. Msn gruplarına karşı olan bu saldırıları düşünerek sayfaları karıştırmaya devam etti. 2. sayfayı açtığında karşısına gelen haberle dehşete kapıldı.

“Eski Ülke Başkanı mkiziltoprak Hayatını Kaybetti!” (Not: Gerçekte değil..)

Ülkeye çok hizmette bulunmuş eski ülke başkanı mkiziltoprak dün gece hastaneye kaldırıldı. Tam olarak bilinmeyen sebeplerden hastaneye kaldırılan mkiziltoprak’in sağlığı şu an belirsizliğini koruyor. Gelen haberler arasında öldüğü olsa da, daha tam olarak ölmediği her şeyin birkaç gün içinde netleşeceği bildiriliyor. Gelecek Postası olarak şimdilik, geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Umarım başımız sağolsun demek zorunda kalmayız diye de belirtiyoruz…”


Kafasını haberi daha iyi okumak için nerdeyse gazeteyle bütünleştirmiş Erdem’in midesi bir anda yakıcı bir hisle doldu. Kendisine onca yardımı dokunan mkiziltoprak ölüm döşeğindeydi ha! İşte bu çok kötü bir haberdi. Zaten morali bozuk olan Erdem’in morali hepten gitmişti. Artık manşetteki haber onun moralini bozamazdı. Mkiziltoprak’ın ölüm haberinden daha kötü bir haber ne olabilirdi ki! Ama birinci sayfayı açıp manşeti okuduğunda gerçekten yanıldığının farkına varmış olmalıydı.

“Türk Ordusu, Ege Adalarına Taarruza Geçti!

Gecenin erken saatlerinde Ülke Başkanı burakkocamis tarafından yapılan açıklamaya göre Türk Ordusu Ege Adalarına karşı saldırıya geçti. Türk donanmasının ve ordunun sabah saatlerinde çıkarmaya başlaması bekleniyor. Gelecek Postası olarak tüm gelişmelerden okurlarımızı haberdar edeceğiz…”


Erdem son okuduğu haberin etkisiyle başının dönmeye başladığını hissetti. Ellerinin titrediğinin farkında bile değildi. Demek USA – Rusya savaşının bir bölümü de buraya yansımıştı. Peace birliğine girildiğinden beri olan bir şeydi bu ama Merkez Yunanistan’ın alınmasında ne gibi bir yarar sağlayacağını Erdem henüz kestiremiyordu. Şu an dünya Canada ve USA’ nın durdurulması için kenetlenmişti. Erdem’in orduya girmemesinin sebebi dışarıda kendisine birikim sağlayabilmekti. Ama savaş kapıdaydı ve onun da bu savaşta ülkesi için savaşması gerekiyordu. Oturduğu sandalyeden kalktı. Cama doğru hızlı adımlarla gitti. Sık ve büyük ağaçların içinden kumsaldaki Türk Bayrakları çok net seçilebiliyordu…


NOT: mkiziltoprak' a gerçekte hiç bir şey olmamıştır, kendisi sapasağlam evinde oturuyordur.