Dynimum: DHC ve denizgelsin hakkında..

Day 556, 11:32 Published in Turkey Turkey by unavailable67559

Sevgili arkadaşlarım, saygıdeğer eTürkiye halkı..

Her şeyden önce, beni tanımayanlarınız olabileceği için ilk olarak kendimi anlatayım hafiften.. Arkadaşlar, ben eHayatımı,
1) demokrasi mücadelesi, (takeoverlar bu grubun içinde)
2) emek mücadelesi (özellikle halküretim),
3) fake karşıtı mücadele ve
4) (özellikle erep-tr chat grubunun eskileri bilirler) küfür ve aşırı kutuplaşmaya karşı mücadele ile geçirdim.

Düşününce, bu savunduğum tüm değerlerin, ideallerin savunulmaya değer şeyler olduğunu, ve bundan sonra da savunulması gerektiğini hala düşünüyorum. Eğer bu hedeflerim için oynamayacaksam bu oyunun ne anlamı kalır ki?

Bidiğiniz gibi, Modu'nun açtığı makalede pek çok fakelerden kurulmuş bir şebekenin ifşa edildiğini, ve bu fake'lerin DHC'li bazı üyelerle bağlantıları olduğunu görüyoruz.

Arkadaşlar, rapor edilen hesapları yakından incelerseniz, bu hesapların hemen hepsinin partimizin eski üyelerinden denizgelsin ile ilişkili olduklarını görürsünüz.. Evet, denizgelsin, fake'çilerin önde gidenlerindendir.. Bunu, biz de son birkaç günde yeterince derinden sarsılarak fark ettik. Bu şahıs, fake'lerini zekice tüm partilere dağıtmış durumdaymış gördüğümüz kadarıyla. İlerleyen zamanlarda ne gibi planları olduğunu bilemeyiz, ancak şu anki Sosyal Adalet Partisi (Modu Shanyu başkanlık etmekte, içinde BattalGazi ve Inverus da var ki bu parti, eski DHC olup, yine denizgelsin'in fake'lerinden biri tarafından yönetilmekteydi - sanırım Modu Shanyu hazır ihbar ederken parti yabancıya kalmasın diye girivermiş 🙂, ve sanırım HP'yi fake'leri ile ele geçirmiş olduğunu düşündüğümüzde, planlarının "büyük" olduğunu anlayabiliriz.

Bu açıdan bakınca, itiraf etmeliyim ki (eski başkan olarak ben de dahil olmak üzere) tüm DHC olarak, parti içinde oldukça olumlu, uyumlu ve güvenilir duran bu şahıs hakkında tamamen yanılmışız. Şu anda anlamış durumdayım ki, öyle iki muhabbet kurulan herkese güvenmemek gerekir.. Ağzından A söyleyip dönüp dolaşıp B yapan insanları saptamanın zor olmasının yanı sıra, sizi düşünsel olarak da atlatabilecek kapasitede olabilirler.. Kısacası şunu demek istiyorum: Evet, bu insan DHC üyesiydi, evet biz onu solcu ve ahlaklı bir insan zannediyorduk, evet ona pek çok kereler güvendik.. Ancak şimdi düşününce, bu adam solcu bile olmayabilir. Belki sadece bizleri zor duruma sokmak isteyen bir karşıt görüşlü, ya da her partiye bir takım oyunlar yapan, sadece kendisini düşünen bir egoist olabilir.

Şu ana kadar (özellikle başkanlık dönemimde) nasıl olup da bu herifi saptayamadığımı, gruptan vaktiyle atamadığımı, fake'lerinin Halküretim'e girmelerine engel olamadığımı düşündükçe kahroluyorum. Ve utanıyorum DHC'nin adına böyle bir gölge düştüğüne..

Şu anda DHC grubunda olup da, belki yine denizgelsin gibi ikiyüzlü fake'çilerin var olabileceğini düşündükçe sinirlerim bozuluyor.. Birkaç iyi niyetli solcu arkadaşça kurduğumuz partimizin bir kendini bilmez yüzünden insanların gözünde bu hallere getirilmesinin en çok beni üzdüğünü, sıktığını eminim tahmin edersiniz.. Şu anda rica ediyorum, parti içinde başka şerefsiz fake'çi varsa şimdi çekip gitsin!

Demokratik Halk Cephesi, sizin belki de iyi niyetinizle (sesimizi daha çok duyurma arzusu gibi) yaptığınız bir takım pis işlerle kirletilemeyecek kadar DOĞRULUĞUN SESİ olması gereken bir partidir. Bu bilince sahip olmayan insanların bizim davamıza kesinlikle destek ollmamakla birlikte köküne kibrit suyu döktüğü ortadadır.

Utanıyorum partimde olma ihtimali olan denizgelsin gibi fake'çilerden.. Onlar benim partimde iken ben nasıl gidip diğer partilerin fake'lerini eleştirebilirim? Demokrasi fake'le nasıl savunulur?

...

Evet.. Yukarıdaki duygular içinde çıktım partimden. İki-üç gün kadar ayrı kaldım, fake iddialarını duyduktan sonra.. Belki çocukçaydı yaptığım, eski bir kaptan olarak asla terk etmemem gerekirdi ufuğa yol alması gereken gemiyi.. Ancak çıktım işte.. Amacım DHC'nin fake'çisinden (ya da fake'çilerinden) iyice temizlenmesini beklemek, bu olana kadar girmemekti..

Ama sonra (sınavım da geçince) oturup mantık çerçevesi içinde düşündüm.. Benim çıkmam, "temizlik" sürecini hızlandırır mı, yavaşlatır mı diye.. Derken Rıza'nın bugün açtığı iki makaleyi, üzerine Modu'nun makalesini gördüm.. Anladım ki Rıza, denizgelsini tamamen atarak olumlu yönde adımlar atmış. Bir başkan oalrak daha farklı bir şeyler de yapamazdı zaten. Bu nedenle partiye geri dönmeye karar verdim. Bir "temizlik" olacaksa buna benim katkım çocukça davranıp kaçarak değil, içeride mücadele ederek olabilir..

Herneyse..

Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Ben bu oyunda makalenin taaaa en başında yazılı değerleri savunmak için varım. Ve DHC benim partim. Ya bu partide fake yapan kimsenin kalmadığına emin olup öyle demokrasiyi, sosyal adaleti, fakesizliği.. savunmaya devam edeceğim, ya da -eğer başaramazsak- gidip uzaklardan tek başıma baston sallayacağım tüm bu fake'çi düzene..

Özür dilemek gerekli mi diye düşündüm, ama fark ettim ki denizgelsin ADINA özür dilemek kadar saçma bir şey yapamam.. Burada "kurban" olan, demokrasinin kendisi olduğu kadar biziz de.. Özellikle de ben..

Ancak sizlerden, kendi adıma, zamanında yeterince dikkatli olamadığım için özür dilerim. Ben, doğru bildiğimi savunacağım, eğer siz de bu konuda (Modu gibi) özverili olursanız, belki hep beraber bu fake illetinden kurtulabiliriz..


Ha bir de, son tartışmalarda iki ilginç şey ortaya atılmış. İlki, Rıza Karabasan'ın yurtdışına gideceğini açıklaması, ki bence yapılacak en büyük hatalardan biri olur bu.. Nasıl benim partiden bu şekilde ayrılmam saçma, çocukça ve yanlışsa bu da öyle bir hareket olacaktır. Rıza'yı kesinlikle DHC içinde görmeye devam etmek istiyorum (tabi o da bulaşmadıysa fake işlerine)

Bir diğeri de, Modu Shanyu'nun "DHC vekilleri istifa etmelidir" mantığındaki sözleri.. Aslında haklılık payı var, yok değil.. Sonuçta kaç kişinin (ve kimlerin) bize oy attığını bilemiyoruz.. Ancak tahminler üzerinden "oyumuzun %10u fakelerden gelmiştir, demek ki bir kişi ayrılmalıdır" gibi garip yorumlar yapacağız, ya hepten istifa edeceğiz, ya da sürenin dolmasını bekleyeceğiz.. Kişisel olarak, denizgelsinin msn'de online olmasını, ve bana herhangi bir oy atıp atmadığını söylemesini bekliyorum. Eğer bana bir oy bile attıysa kişisel inisiyatifimle istifa edeceğim. Gerekirse borçla harçla "ceza" goldunu da bulur öderim. Ancak, bu şahsın sözlerine ben güvenecek halde değilim. O atmadım dese bile içimde bir şüphe olacak.

Diğer taraftan, bu ülkede şu ana kadar o kadar çok parti o kadar çok fake'le o kadar çok vekil çıkardı ki, istifa etmek bana mantıklı görünmez oldu.. Bu konuda aslında istifa edeyim mi, etmeyeyim mi şeklinde oylama yapacaktım, ancak oy verecek olanların fake olma ihtimalini düşünerek, sadece fikrinizi nedenleriyle birlikte (tavsiye niteliğinde) yazmanızı rica ediyorum. Parti içinde bir toplantı yaparsak "Halk bu şekilde düşünüyor" diye elimizde bir fikir olur..

Saygılarımla,
Dynimum

Notcuk: Bu yazdığım yazı DHC'den tamamen bağımsız, kişisel görüşlerimle yazılmıştır.