Nam-ı Diğer Ali

Day 2,460, 13:24 Published in Turkey Turkey by BraweHeart

Selam arkadaşlar;

Bi iç dökeyim dedim de aklımdan çıksın bi de sizin yorumlarını merak ediyorum.

http://youtu.be/g6SfCAfmVOk



Malum beni üzen şey (üzgün olduğumdan yazıyorum makaleyi, eğlenceli bişi değil) oyundaki sessizlik.

Düşüncesi bile sinir bozucu. 1060 arkadaşım ve gelen şatlar ya bh oluyor, ya gf ya da bir makale linki.

Şöyle bir eskiye baktığımda gördüğüm şey eve gelene kadar ki olan heyecanım oluyo ilk. Akşam 5 gibi kanalda buluşabiliyorduk, 2-3 kişi konuşabiliyorduk.

Ne desem bilemiyorum cümle yazmak zor gelmeye başladı.

Önceleri winter is coming diye bir tabirimiz vardı ki o geçtiği halde bir hareket göremedik.

"Herşey Plato'nun suçu ama"

Oyuna gözlerimi can sıkıntısından açtım ve belki de can sıkıntısından kapatıcam.
Ancak oyunu bırakmadan önce daha yapacaklarım var kişisel olarak.

Evet 😮

Hayallerim hala var 🙁

Borcumu bitiricem, bu bozuk ekonomiye rağmen.

Artık roket kazanmak için vurmayı kesicem bunlarla bh alınca.

Bir arkadaşım için 50k tank dağıtıcam ki bu çok zor görünse de en büyük hayallerimdendir. Biri adına tank dağıtıcam ve bir ricam olacak 🙁

ne bileyim daha o kadar çok hayalim var ki, bunlar en uç olanlar.


şu an oynadığım oyunları sayarsam:

eRepublik: En başta geliyor ki pc'yi açınca buna ilk olarak girerim. Bakarım bildirimlere ve ff için vurmaya başlarım.

skyrim: görevde bug var diye hiç giresim gelmez.

minecraft: evet hala çok uzun aralıklarla girer tek başıma bir köyde çeşitli şeyler yaparım.

cs: sinirim bozulunca, tepem atınca girerim genelde.

celtic kings: çocukluğumun oyunudur, kısa süre önce yükledim, şöyle bi kafama esince girerim.

niye anlattım ki ?

erepublik dışında oynadığım bir başka sosyal oyun yok, reelde asosyal biriyim, belki de inanmayabilirsiniz ama insanlarla konuşmayı sevmem, oyunda mesaj gelince yine ne oldu diye heyecanlanırım, konuşunca bi yerden sonra sıkılırım, fazla uzun tutmak istemem, gece sabaha kadar otururum hep, her gece, her zaman, oturup kendi iç düşüncelerimle hayallerimle, planlarımla yaşarım, kendi kendime konuşurum ayna karşısında bazı geceler, elime kağıt kalem alınca ise ya oyun hakkındaki ileri zaman planlarımı yazarım ya da nasıl olduğunu bilmeden 2 sayfa yazı yazmış olurum. Böyle giderde giderim.

Oyunda ise konuşmak basit gelir, karşımda bir insan yoktur, aslında vardır diyeceksiniz ama karşımda bir yüz bir çift göz olmadığı için mutluyumdur rahatımdır.

Şimdi o da kalmadı işte.

Çoooook çok uzun zaman önce hiç unutmam kanalda adem abi, ben shodes beraber sayı tutturmaca oynardık, kıç kadar gelirim vardı o zamanlar, 1 mi 2 mi diye sorardım ve genelde hep 2 çıkardı. Ailemden birinden sorardım önce sonra da arkadaşlarıma dönerdim, bu güzeldi işte, o duygu ve mutluluk bize yetiyordu bazen.

Hassas bir insanım aynı zamanda, bazı şeyler bende fazlasıyla etkili olabilir ve dostlarıma hiç zarar vermem, hiç ama hiç. Bu gerçekten önemli benim için ama aynı zamanda çok ama çok kararsız bir insanım. Karar verirken çok zorlanırım ve %60 sanırım yanlış olanı seçerim.

Ben eski ctf'yi istiyorum.

Çoğu heves ettiğim şeyden çok çabuk sıkılırım, bu konu da bi o kadar beni üzer. Ancak bu oyunu bırakamadım işte, o kadar insan tanıdım felan hepsinin oyundan öte duygularımızla bir olduğumuz anlar oldu.

Yoksa banane ankara'daki x'ten, izmir'deki y'den, istanbul'daki z'den.

Burda reelde olduğundan çok daha fazla arkadaşım vardır ve bi 10 dakka önce online olanları ekledim biraz sevindim, aynı zamanda beni sildiğini düşündüğüm kişileri de ekledim, benim için önemli değil artık oyun.

Bir kaç gün önce gece 5 roket için 400 kill görevini hüsranla yapamadım. Roket biriktiriyorum 10x bh için, orta hayallerimden biri de bu. Geceye sarktı elde ff yok, bazuka var. Gece uyumadım yine tabi, geceleri uyumam ama o gece ayrı bir uyku bastırdı, aldım laptop'u gecenin 4'ü mutfaktan vuruş yapıyorum, 1 saat sonra da görevi bitirecektim ki yatağa geçeyim dedim, orda da uyudum. Üstünden biraz fazla geçtim ama buna yakın sebepler.

Bazı insanlar gerçekten vefa bilmiyor.

Mükemmeliyetçi bir insanım.

"E sen yukarda bir sürü kelime hatası yaptın, ne iş ?"

Mükemmeliyetçilik bu değil, herşeyde mükemmel olma hiç değil.

Bu kelimeyi küçükken duydum; bir haber kanalında bir ingiliz doktorun hastasına yanlışlıkla ufak bir zarar vermesi sonucu mükemmeliyetçiliği yüzünden intihar ettiğiydi. İş arkadaşları çok şaşırdıklarını belirtmişler, oysaki hasta için pek de önemli bişey değilmiş.

Mükemmeliyetçilikten biraz bahsedecek olursam; kişinin övgü alacağı işte en iyisini yapma çabası.

Yapar da.

Böyle de olur.

Diğer herkesten üstünlük kazanır.

Kendini belli ettirir, farkını ortaya koyar.

Bu gerçekten ciddidir, hemde sizin basit dediğiniz kadar.

Az daha bahsedeyim kendimle olan tarafıyla; mükemmeliyetçilerde her zaman övgü alacağı işi mükemmel yapamayacağım kaygısı vardır, bu yüzden mükemmeliyetçiler aslında çok da başarılı olacakları işlerde sırf bu tereddüt yüzünden işe başlamazlar.

İsterseniz önüne sandık sandık para koyun, kendi benliklerine hata yapıp en iyisi sensin dedirtmeyi yedirmezler bu kadar para olsa bile.

Eğer bir işe başlamışlarsa bitirirler, buna şüpheniz olmasın onun başına bişi gelmediği sürece.


Bir de bende tetikleyici vardır ki bu da çok nadir gerçekleşir.

Kendi tabirimle tetikleyici derim, nedir bu ?

Beni hırslandıran, beni ateşleyen kıvılcımdır.

Böyle bişey olduğu zaman bir işin peşini bırakmam, illaki yapacağımdır, ona derinden odaklanırım ama bunun hakkında fazla konuşamicam sanırım burası nadir ve zor olan bişey.

Tembel miyim evet, neden çünkü mükemmeliyetçiyim 🙁


neyse fazla uzattım konuyu, sizden istediğim kimseyi arkadaşlıktan silmeyin ve oyunun toplumsal yarış olduğunun bilincine varın.

Aslında sırf bunun için çalışasım var ama önüne engel çıkacağı için kendimi yalnız hisseder ve baştan bırakırım.


Makalenin şatlanmasına gerek yok içimi döktüm az da olsa rahatladım.

Reelde fütursuzca küfür edebilsem bile zaman zaman, oyunda kimseye hiç küfür etmedim bu kadar uzun zamandır, çünkü bilirim ki bu adamla ortak noktamız olmasa bile üzmeye değmez.

Belki ilerde tanışırız 🙂