Join the new world

Selam arkadaşlar;

Yine yeni bir deneme yazısı ile karşınızdayım, iyi okumalar dilerim 😉
Ali yazmaya devam ediyor 🙂

Makale müziği
Dinlemenizi gerçekten tavsiye ederim 😃



Gecelerin sabahlara geçişini gösterebilecek kadar uykusuzluk sağlayabilecek bir gizli hayalet. Elimden gelse duvarın arkasındaki kulübesine gider, onu orada yok ederim ve arkama dönüp bakmam bile 😃

Nereye gidiyorum böyle, ne yediğimden tat alıyorum ne de yaptığımdan. Neden yiyorum ya da neden yapmaya devam ediyorum ki bunları ?

Eve gelince yine aynı hava, eşyaların aynı tozlu görüntüsü, hafif dağınık ve bıraktığım gibi inadına duruşu. İşte yine bilgisayar başına geçiyorum ve yeni yazıma başlamak için kendime bir enerji aramaya koyuluyorum. Artık kendimi müzikler ile kıvama getirince başlığı atıp bir kaç saniye ardından parmaklarımla hafif bir jimnastiğin verdiği rahatlama ile yazmaya girişiyorum.

Amaç - Amaçsızlık... o.O

Gecelerin sabahlara geçişini gösterebilecek kadar uykusuzluk sağlayabilecek bir gizli hayalet.

Rutine binip dörtnala koşan hayat beni bu hızlı akışta nereye götürmek isteyebilir ki ?

Artık istemiyorum, yeter daha nereye kadar, sıkıldım bunaltı geldi. Daha emsali görülmemiş birçok bıkkınlık sözü ben dahil binlerce kişi tarafından defalarca söylendi.

Zindanlardaki kasveti her zaman yanında taşıttıran bu gizli hayalet, bastığımız her kaldırım taşının altından çıkabilme lüksüne de sahip.

Oku, iş bul, ev al, evlen, araba al, çocuk yap, çocuğunu okut, çocuğunu evlendir, torun bekle, torun gelse de gelmese de öl, yürü git. Standart olarak görülen Türkiye hayatı. Hepimizin kendimize hazırladığımız sonumuz, ben de dahilim sanırım.

Napalım daha abi ? Ülkedeki binlerce genç buna çoktan hazır gibi görünüyor. Hoş anlaşılmamış gibi olsa da bişeyin zamanı gelince oluyor illaki, evin de olur araban da, eşin de olur çocuğun da.

Günlük olarak bir yığın şey yapıyorsunuzdur, geneli gülüp eğlenmek olsa dahi sizi bir süre sonra sıkar. Ulan ne yoluna gidiyom ben ? Şu an gittiğin bir yol olmasa bile durduğun yerden bok yoluna ışık hızında gidebilirsin.

Amaçsız olduğunu düşünen kişiler kendisiyle gün sonu değerlendirmesini yaptıkları yataklarında kıvranadursun, biz de biraz kendimizi gözetliyelim.

Kendi bedeninden şimdi çık ve şu an yaptığın gibi bu yazıyı okurken kendine bir bak. Saç şeklini, giyimini, duruşunu, tamamen şu an ki haline dışardan birisi gibi bak. Bu ne iş yapar, amacı ne ? Öncelikle bu kim ? Kendinizi bir de bu gözle dikizledikten sonra tekrar aramıza dönün, derin düşüncelere dalmadan yazıyı okumayı bitirin 😃

Peki ya diğer insanlar sizi nasıl görüyor ? Onların gözünde siz kimsiniz ?

Hayatını yaşamaya devam ediyorsun ama sadece saz çalarak yemeği nasıl pişirirsin ? Hiçbir şeye yaramayanları yapmaya devam etmek gerçekten sıktı değil mi ?

Gerçekten artık herşeyi boşlamış, insanların sizden azda olsa beklentileri varsa, azda olsa ümitleri varsa sizden, boşverin takmayın hiçbir şeyi, el etek çekin herşeyden, soğuk mağaranıza girin ve hiç çıkmayın, zaten böyle olmak istemiyor muydun ? Tamam işte daha ne ? Mağarana geri dön.

Yakın zaman önce yakın bir arkadaşımın söylediği söz bende de etki uyandırdı: "Sen olmasan bile yaşam devam ediyor" deyişi bir anda bakışımı değiştirdi kolaylıkla. E seni ikna etmeye profesör felan mı lazım, hep büyüklerin öğütlerini göz ardı ettin, hoş onların senden istediği de standart Türkiye yaşamı değil miydi ?

Hazır özlü sözlerden bahsederken Einstein'ın da bir sözüne değineyim:
"Mutlu olmak istiyorsan, bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalara değil."
Haksız mı, adam haklı, ben dedim ki adam haklı, adam haklı 😉

Türkiye'de böyle canı sıkılan, böğrüme öküz oturdu diyenlere verilen ilk alışılmış cevap: "Hobi" edin olur. Sanki kendilerinin haftasonu golfe gider gibi bir halleri varmış gibi. Ülkemizde böyle bir kültür daha gelişmedi bence, ne aileden görüldü, ne de çevreden.

Ülkemizde hobi edinme fobisi var.

+ Abi canım çok sıkılıyo, bunalıyorum.
- Takma kafaya geçer, olmadı hobi edin.
+ Ne yapayım abi, bişeyler söyle ?
- eığğ akşam bizle gel istersen laflarız, sonra bi yerlere gideriz felan, gez toz olum daha çok gençsin.

Bu son sözü söyleyen kişi büyük ihtimal bu şarkıyı arka fonda müziği olsa ritmine göre söyleyecek kadar dinlemiştir.

Ne hobisi edineyim diyince kimse sana kürdandan cami yap felan da demez, ha derse oradan hemen uzaklaşın 😃

Bakış açısını değiştirmek önemli tabi böyle durumlarda, çaresiz olduğunu farkettiğin an aklına gelsin dışarıda sen olmadan da yaşamın devam ettiği, yani sen de tut bir ucundan da döşe şu dünyaya nasıl böyle imrenilecek bir hayat elde edilir diye.

Yoksa sonsuza kadar böyle bir hayat süreceğim hissi, zindandaki kasveti her zaman bedava olarak içine çekme olanağı, boşvermişliğin dibine vurma, her zaman aynı şeyleri düşünme, yataktan artık çıkmak bile istemiyorum nidaları ile malum yola doğru gidersin, başkası değil sen gidersin, sadece sen !

Keşke şöyle olsaydı da böyle rahat bir yaşamım olsaydı demişsindir arada sırada, affedersin de sen onu da batırırdın şu ana kadar ki öldürdüğün saatler gibi. Zaman zaman kendine kızıp haykırmak istersin de haykıracak bişey bulamadın mı etrafındakilere gereksiz sinirlenirsin, artık dünya sana dar gelir bedeninden çıkmak istersin, yakınlarını hiç düşünmeden sandalyeden kendini boşluğa bırakmak istersin, sen hırsıza havlamazsın da mama istersin, gider gelir kaba pislersin, çalışmazsın da ahkam kesersin, işe yaramazsın da yer edersin. Sulanmış beynini şimdi mandala as da güneşte kurusun.

Esas olan dün kaybettiklerini düşünmeden yürüyeceksin,
En yükseğe ulaşan biri varsa o da sen olacaksın,
Herkese gerçekten istediğini göstereceksin,
Koşarken rakiplerine arkadan su döktüreceksin,
Sen yukarı tırmanırken aşağısı umrunda olmayacak,
Zirveye ulaşınca başlasın alkış kıyamet,
Gururla sana bakan gözler ve bir yığın insan.

Tüm çelik eller üstünden olsa dahi, tüm zincirler sende kilitlenmiş olsa bile, yumruğu yapıştırmak için tekrar ayağa kalkacaksın.

Unutma sen yokken de yaşam devam ediyor, yaşama devam edecek cesaret ise derin bir nefesin ardından ellerinde olacak 😉