PKK YAPAMADI DEVLET YAPIYOR
Toprak Can
Emekli Üsteğmen Avukat Serdar Öztürk, 45
yaşında...
Kara Harp Okulu’ndan 1989’da mezun
oldu.
13 Ekim 1994’te, Silopi kırsalında yapılan
bir operasyonda ağır yaralandı.
Kolunu, bacağını, gözünü kaybetti!
İki yıl tedaviden sonra 1996’da malulen
emekli edildi.
Tedavi edilse de ciğerlerinde, kafatasında
ve vücudunun pek çok yerinde şarapnel
parçası kaldı.
Hayata küsmedi, hukuk okudu, avukatlığa
başladı.
Ergenekon’dan tutuklanan yakın silah
arkadaşı Levent Göktaş’ın avukatlığını
üstlendi. Onu kurtarmaya çalışırken,
kendisini tutuklu olarak Silivri’de buldu.
Terörle mücadelede bir gözünü
kaybetmişti. Diğer gözü de 11,5 derece
bozuldu.
Kalbi duruyor!
Serdar Öztürk, bu şartlarda tam 3 yıl 8
aydır Silivri’de... Son iki haftadır nefes
alamaz, uyuyamaz, yürüyemez hale geldi.
Günlerce Silivri Devlet Hastanesi’ne taşındı.
‘Uyku apnesi’nden şüphelenildi, bunun
testinin yapılması kararlaştırıldı.
İstanbul’da bu testin yapıldığı tek devlet
hastanesi Yedikule Göğüs Hastalıkları
Hastanesi’ydi; oraya gönderildi ama test
yapılamadı.
Doktorlar çok çabaladıysa da yoğunluk
nedeniyle Öztürk’e test için gün
bulunamadı.
Ancak önümüzdeki Eylül’e bir randevu
ayarlanabildi; genç adam yeniden
cezaevine gönderildi.
Oysa uyku apnesi son derece tehlikeli bir
hastalık:
Uyku sırasında solunum duruyor ve uyku
düzeni bozuluyor. Solunum duraklamaları
sonucunda da kandaki oksijen miktarı
azalıyor, karbondioksit miktarı artıyor.
Kalp krizi, felç gibi ciddi sorunlara yol
açıyor.
Kısacası tıpkı Ergenekon sanığı Fatih
Hilmioğlu gibi Serdar Öztürk’ün de hayati
riski bulunuyor ama izin çıkmadığı için
GATA’ya ya da bir özel hastaneye gidip bu
testi yaptıramıyor!
Vücudunun yarısını bu ülkeye feda eden bu
kahraman asker sırf bu yüzden ölümün
soluğunu ensesinde hissederek yaşıyor...
Tabii; şimdilik!
Yine özveri!
Yukarıdaki yazıyı Odatv Davası
sanıklarından Müyesser Yıldız yazdı ve
Facebook’taki sayfasında yayınladı.
Hakkında böyle bir yazı yayınlandığını
öğrenen Serdar Öztürk haber gönderdi:
“Bu şekilde gündeme gelmek istemiyorum,
ayrıca içerde daha ağır durumda olanlar
var. Lütfen Müyesser devam ettirmesin...”
Bunu duyunca Müyesser’le konuştum, dedi
ki:
“Serdar Öztürk’e kol, bacak, göz borcumuz
var. Kendi nam-ı hesabıma bir de can
borçlu kalmak istemiyorum. Kimseden
lütuf, minnet, tahliye talebimiz yok. Bir gece
ölümün aniden gelmemesi için, uyku
apnesi testinin bir an önce yapılması
gerekiyor, bunu sağlamak hepimizin
boynunun borcu... Serdar Öztürk kusura
bakmasın, onu dinlemeyeceğim...”
Apo’ya özel tesis!
Son beş yıldır öyle akıl almaz olaylara
tanıklık ediyoruz ki artık kanıksadık!
Operasyonun ilk günlerinde savcılık ve
yandaş medya tarafından “Ergenekon’un
Kasası” olarak sunulan Kuddusi Okkır’ın,
daha sonra da Kaşif Kozinoğlu’nun
kanserden ölmelerine seyirci kaldık!
Gözünü kırpmadan vücudunun yarısını bu
ülkeye feda eden gazimizin dediği gibi
Silivri’de ondan da kötü durumda onlarca
tutuklu var...
Hepsine sahip çıkmak, sadece Müyesser’in
değil, hepimizin boynunun borcu!
Terörist başının sağlık sorunları için
İmralı’ya modern bir sağlık tesisi
kurulmasını sağlayan Adalet Bakanı’na
sesleniyorum:
Bu kahraman teğmenin ve içerideki tüm
sanıkların hayatlarından ve sağlıklarından
birinci derecede siz sorumlusunuz.
Tutukluların ağır hastalıklarla ve ölümle
cezalandırılmasına daha fazla seyirci
kalmayın ve bu insanlık suçuna artık “Dur”
deyin...
Comments
v
voted
v
v
v
V+
oylandı.
NE ŞEHİTLER NE DE GAZİLERİN HAKLARI ÜSTÜMÜZDE VEBALİ HEPİMİZİN. ANCAK KOYUNLARIN VEBALİ PAHA BİÇİLİMEZ....
[removed]
hani diyoruz ya hesap günü diye işte o gün geldiginde bu adam karşımıza dikilecek...
V
V
haklı olabilirsiniz acılar yaşanıyor haksızlıklar olabiliyor bunu savunmuyorum. Ancak davadaki herkesi suçlu addetmek nasıl bir ahmaklıksa bazı şeylere takılıp bütünü görememekte aynıdır. Temennim odur ki kim ne suç işlemişse cezasını çeksin suçsuz olanların ise suçsuzluğu kanıtlansın. .bugün haberalın dışarıda olması ne acıdır...
🙁. Suçlu olmayan kanıtlasın mı ?
"Calibri dünyanın en kullanılan yazı fontu (yazı stili). Suçlama konusu 2003 tarihli dijital belgeler, darbe planları ve Balyoz Harekât Planı dokümanı yazılırken calibri fontu kullanıldı. Cami bombalama şeması Office XML ile çizildi. Ama bu yazı fontu ilk defa Microsoft tarafından 2007’de piyasaya sürüldü. 2003 yılında oluşturulmuş gibi görünen dijital belgelerde 2007’de piyasaya sürülen bir yazı fontunun kullanımı hiçbir şekilde mümkün değil. Sanık avukatları darbe planlarının metinlerini Microsoft’a yolladı ve yazı karakteri soruldu. Microsoft, ‘Calibri fontu’ olduğunu ve bu fontun 2007’de piyasaya sürüldüğünü bildirdi. Ama mahkeme avukatların itirazlarını reddetti, belgeleri delil olarak kabul etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da avukatların bu konudaki temyiz itirazının reddi yönünde görüş bildirdi. Başsavcılık tebliğnamesinde, şöyle denildi: “Dijital deliller hukuka uygun, suçun oluşumuna esas alınabilir. Elde ediliş şeklinde hukuka aykırı bir durum yoktur.”
Şu bölümü oku yeter 🙁.
Dostum Hala ayrıntılardasın. Lütfen bütünü görmeye çalış. O konuya gelince bende diyorum ki temennim hakkın yerini bulmasıdır. Ancak bu ülkede derin devletin olmadığını kimse iddia edemez heralde.
Haberal'in suclu oldugunun kaniti sende var sanirim. Bize de sunar misin suclu olduguna dair o belgeyi?
hangi belge veya kanıt kamuoyuna sunuldu ki???? bunların kanıt dedikleri dhkpc lilerin gizli tanıklığından ileri gelen palavralar
ztn o palavra bu hikaye hep bi yok görme kör olma durumu. ztn 28 şubatı da ben yaptım ne derin devleti ne cuntası cnm. balyoz da ztn neydi harekat planı mı öyle bişi. ha bide 80 darbesi olmasa ne yapardık(!) müdahale etmek zorunda kaldılar. jitem de bir hayal ztn. faili meçhullerde salaklıklarından kendi kendilerine ölmüşlerdir heralde. law silahları da teneke parçası... Haberal olayına gelince sadece kendi düşüncemi söyledim ne savcıyım ne de hakim sonuçta karar verildi yapacak bir şey yok.
konuş bakalım devran sizin gün sizin. Tarih affetmez
siz inanıyormusunuz lav silahlarını saklayan adamların bir kaç kişi tutuklandı diye bütün mühimatı yol kenarlarına atabıleceklerıne? çizgi romanda okusanız bu ne salakça bir şey dersiniz . adamların çogunun üstün cesaret madalyası üstün hizmet madalyası vs. var tsk yı bitirdiler şimdi sıra polisi güçlendirip padişahlık sistemine geçmekde
80 darbesi diyip durmayin. 80 darbesinden en cok bizim kesim cekti hala bik bik otmeyin.
Onun disinda bircok cevaplanmamis sey var bu davalarda. Ozellikle CD'lerin sahte oldugu kanitlanirsa o zaman dava coker.
Abicim içerdeki insanların davalar hakkında yazdıgı kitaplardan birkaçını okumanı tavsiye ediyorum. Misal senin ufak bir ayrıntı dedigin yazı fontunun yanlışlığının kabul edilmesi halinde tüm davanın çöekecegini biliyormusun. Çünkü davanın dayandırıldığı 11 ve 17 nolu cdlerin içinde bu yazı fontu var. Kabul edildigi takdirde cdlerin en erken 2008 yılında üretildigi ortayaçıkacak. Bu Cdlerin sahte olması durumunda dava ile ilgili başka kanıt kalmıyor.
28 Şubatta yapılanları onaylamıyorum kanunsuz iş yapanlar cezalandırılsınlar ama 28 Şubatı yapanların yapma nedeni kanunun kendilerine verilen görevi yapmalarıdır. Bunuda araştırırsan doğru oldugunu göreceksin umarım en kısa zamanda o zamanın MGK sında konuşulanlar açıklanı, gerçekleri halk görür.
Balyoz demişsin; Ele geçirilen dokumanlar arasında imzalı olan bir dokumanın olmadıgını, haliyle Balyoz ifadesini taşıyan imzalı bir dokumanın da olmadıgınıda biliyorsundur. Balyoz ifadesi meşhur 11 ve 17. cdlerde geçiyor, onlartın gerçekliliğini ilk parafta yazdım zaten.
80 Darbesi; Darbe yargılanıyormuş gibi yapılırken o dönemde darbeye destek veren basın kuruluşları, siyasiler, sivil toplum kuruluşları yöneticileri, en önemlisi 12 Eylülden önceki 1 yıl içinde bir hükümet bile kuramayan Parti başkanları ve milletvekilleri neden yoklar düşündünmü? Memlekette hergün onlarca kişi öldürülürken silahlı kuvvetlerin başında sen olsaydın ne yapardın merak ediyorum?
abi be hepsi için ayrıntılı cevap yazacaktım son paragrafı okuyunca vazgeçtim. ''Memlekette hergün onlarca kişi öldürülürken silahlı kuvvetlerin başında sen olsaydın ne yapardın merak ediyorum?'' şu cümle... darbeye zemin hazırlamak diye bir şey var maalesef. ayrıca buda bir darbe sebebi değildir. hükümete bağlı olan silahlı kuvvetler hükümetin isteği ile olayları darbe yapmadan bastırabilirdi. hadi darbeyi yaptı peki yıllarca ülkenin başına çöreklenmek hangi kitapta yazar abicim demişsin abi diyorum. abi inandığın her şey için söyle hele 80 darbesinden sonra olan olayların nasıl bir açıklaması var? cezaevlerinde 'türkün türkten başka dostu yoktur' şarkılarının çalınmasının amacı nedir? yunanistanın nato sorunu hakkında bilgin vardır sanırım. seni tanıdığım kadarıyla kültürlü bi adamsın. gazeteler kapatıldı. 400 gazeteci tutuklanıp hapse gönderildi. yüzlerce kişi işkenceden öldü. 500-600 kişi asıldı. şimdi tekrar düşün. 'sen olsaydın' lafını bi tart abi!
abicim Ergenekon ve Balyoz gibvi davalarda "Büyük Resme Bakın" derken 12 Eylüldeki yanlış uygulamarı örnek vererek Küçük Resme takılman dogru oldu mu?
12 Eylülden sonraki dönemlerde özellikle hapishanelerde yapılan yanlışları uygulamaları önce insansonra milliyetçi biri olarak hoş görmem mümkün değil tabiiki.
Birde şöyle demişsin "hükümete bağlı olan silahlı kuvvetler hükümetin isteği ile olayları darbe yapmadan bastırabilirdi." Sorunda zaten buydu, 12 Eylülden önceki bir yıl içinde siyasiler bir hükümet kurabilselerdi büyük ihtimalle TSK senin dedigini yapmaya çalışırdı. O bir yılda kaç hükümet kurulduğunu bir araştır istersen.
O dönemde de halkı kutuplara ayıran siyasilerdi, aynen bugün oldugu gibi....
v
belkide pkk yapıyodur :/ osloda imralıda neyin pazarlığını yaptılar ne konuştular bilen yok :/
voted
Hepiniz savcı oldunuz, hepiniz hakim oldunuz.
Mahkemenin bilmediklerini biliyorsunuz.
Mahkemeler de bircok yerde hata yapar, "bilerek veya bilmeyerek". O yuzden yanlis yonden vurmussun.
Elbette hata da yapabilirler. Söylemek istediğim şu: Elimizde hiç bir belge, bilgi yokken ahkam kesiyoruz.
Mahkemeler ise iyi-kötü bir bilgiye sahipler.
"Calibri dünyanın en kullanılan yazı fontu (yazı stili). Suçlama konusu 2003 tarihli dijital belgeler, darbe planları ve Balyoz Harekât Planı dokümanı yazılırken calibri fontu kullanıldı. Cami bombalama şeması Office XML ile çizildi. Ama bu yazı fontu ilk defa Microsoft tarafından 2007’de piyasaya sürüldü. 2003 yılında oluşturulmuş gibi görünen dijital belgelerde 2007’de piyasaya sürülen bir yazı fontunun kullanımı hiçbir şekilde mümkün değil. Sanık avukatları darbe planlarının metinlerini Microsoft’a yolladı ve yazı karakteri soruldu. Microsoft, ‘Calibri fontu’ olduğunu ve bu fontun 2007’de piyasaya sürüldüğünü bildirdi. Ama mahkeme avukatların itirazlarını reddetti, belgeleri delil olarak kabul etti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da avukatların bu konudaki temyiz itirazının reddi yönünde görüş bildirdi. Başsavcılık tebliğnamesinde, şöyle denildi: “Dijital deliller hukuka uygun, suçun oluşumuna esas alınabilir. Elde ediliş şeklinde hukuka aykırı bir durum yoktur.”
Mahkemelerin böyle bi belgesi vardı mesela 🙁.
O kadar bomba, bombalama, saldırı, fail-i meçhuller, andıçlar vs hiç olmadı zaten. Hepsi uydurma.😁
Askeri envantere kayıtlı olmayan bombalar mı ? Yada kullanılmış lav silahları mı ?
Hayır, nisan ayında jandarmanın, mayıs ayında PKK nun kullandığı bombalar.
İşin özü ve şahsi düşüncem: Eğer hukuk alet edilerek ülkenin kıymetli insanlarına zulmediliyorsa -ki bu TC tarihinde çokça yapıldı- gün gelir zulmedenlerden hesap sorulur. Mazlumun ahı da yerde kalmaz.
Yok eğer ülkenin kıymetli, yetişmiş evlatları da hadlerini aşıp milletin başına çorap örmeye kalkmışlarsa da bırakalım hukuk hesap sorsun.
Fazla bir bilgimiz yok. Ancak bize üfürülen kadar biliyoruz.
bılgın olmayabılır hacoguz.. bılmedıklerınle konusma metın abı... adamın suc ısledıgı tarıhte.. trt de canlı yayında yayın akısının onunden yanı ekrandan gecıo.. adam hayır.. sen o saate surdaydın dıyorlar.. dıyorlar kı.. sılahları gommussun adam tatıldeydım dıyor... belgelerı faturaları var.. onlar olmaz denıyor.. bırak bu ıslerr hacoguz abıcım.. buradakı ınsanların hepsı zaten adalet yerını bulsun ıstıyor... ne ara akp lı olupda pkk lıları sever oldunuz???????
🙁. Hadi düzgünce hesap sorulsa belgeler düzgün olsa tamam. Ama adamlar bu kişinin cebinde şöyle bi kağıt bulduk diyo bu adam bu kağıdı yazmış darbeye teşebbüstür diyo adam yazıları incelemeye alsınlar benim yazım mı değil mi anlaşılsın diyo ama kabul edilmiyo 🙁. Bu mu hesap sormak ?
Tamam arkadaşlar, özür diliyorum hepinizden.
Cidden yanılmışım, memlekette son 20 yılda hiç kötü bi şey olmamış.
Ne 17 bin fail-i meçhul olmuş, ne Danıştay saldırısı olmuş, ne, yerden silahlar fışkırmış, ne iktidarlar kapalı kapılar ardında yıkılmış, ne Müslüm Gündüz-Fadime Şahin-Ali Kalkancı tiyatroları oynanmış, ne binlerce insan yok yere işinden gücünden atılmış bla bla bla..
Kısacası tamamen yanılmışız.
Ne mutlu size ki asla yanılmıyorsunuz.
Diyorum ki o faili mechullerin sorumlusunun bu kişiler olduğunu nereden biliyorsun ? Fışkıran silah dediklerin yol kenarında askeri envantere kaydı olmayan el bombaları mı ? Boş lav silahları mı ? Harabeye dönmüş evlerde yine sahibi belli olmayan silahlar mı ?
Ayrancı kardeşim, nerden bilecem, elbette bilmiyorum. Muhakeme edilmeden de anlaşılmaz. Bırakalım muhakeme edilsinler, masum iseler berat etsinler. Şu an itibarıyla hukuken masumlar.
Bir konuya da mutlaka açıklık getirmek lazım; kesinlikle adil bir yargılama olmalı.
yahu şakamısınız siz 🙂 tutuklu adamlar bile bir şey bilmiyorlar siz darbecisiniz diye attılar adamları içeri şimdi ıspatlayamıyorlar hukuk desen tamame sıçtı diyelimki 3-5 yıl sonra bu adamlara cezayı kestiler bular aihm e gitmeyeceklermi aihm demeyecekmi bu suçlamaların evrakları nerde dye.. onlar için önemli olan suriye olsun pkk olsun bu konuları yukardan gelen emirlere göre muhalefetin karşı çıkması olmadan halledip görevlerini tamamlamak (yukarısı derken Allah dan degil abd den ahsettim )
Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner istifa etti. 0 akşam Tayyip televizyona çıktı, adeta isyan etti. "Bunların içinde karacısı var, denizcisi var, fırkateynlerimiz gemilerimizvesaire, neredeyse komuta kademesinde oralara gönderecek subay kalmıyor. Olmaz böyle şey. İçeride 400'e yakın subay var. Bir de ajan meselesi çıktı ortaya" dedi. Subaylar içeri tıkılırken "Ben bu devanın savcısıyım " diyen başbakan, hangi ülkenin başbakanıydı ? "Türkiye bağırsaklarını temizliyor" diyen bakan, hangi başbakanın bakanıydı ?
Bir zamanlar "savcısıyım" dediğini unutmakla kalmadı... Üstüne, topu savcılara attı. "Başta Genelkurmay başkanım olmak üzere, genearallerimize terör örgütü mensubu demek çok yanlış... Bu tanımlamayı yapanlar makam itibariyle kendilerini sağlamada görseler bile tarih onları affetmez" dedi.
Yılmaz Özdil'in kitabından bi bölüm.
12-13 yaşında kıza tecavüz eden 6 kişiyi akp li oldukları için bırakan mahkemeden her şey beklenir namus bekçisi görünmekle olmaz bu işler..
Ergenekon ve Balyoz'un asil amaci birkac sene icinde ortaya cikacak zaten. Apo'yu disari salarken muhalefet tepkisi cekmemek icin Ergenekon ve Balyozculari da salacaklar.
apoyu bırakırlarsa muhalefet de nasibini alır 30 bin şehit 30 bin sülale demek bu kadar silahlı insanla ne asker nede poolis başa çıkamaz..
Aynen öyle onun alt yapısı bugünlerden hazırlanıyor.
Adalet hepimize lazim !
AKP & Cemaatin'de birgun ihtiyaci olacak.
ergenekon zihniyetli bir adammış . Bu adam kalkıp veli kücüğün avukatlığını yapiyorsa benim gözümde sıfır derece dir işin ilginç yani bizim sosyalist geçinen elemanlarda hep votelemiş . türkiyede ki sosyalizmin ta amk. cinayetleri ben işledim asit kuyularına ben attım insanları haraç ben kestim zaten amk. onalr ülkenin bekaa sını ( iyi götürmüşlerdir ya ) düşünmekten başka birşey yapmadı değilmi. ?
bu arada simdiki tayipcilerde cok mu iyi onlarda aynı bok kötülükte hırsızlıkta birbirleriyle yarışıyorlar bir zamanların iktidarındaki ler gibi
Asit kuyuları demişsinde abicim; Pkklı kişilerin ifadeleri dogrultusunda açılan asit kuyusu denilen yerlerde birşey bulunmadıgınıda biliyorsundur mutlaka...
Bunlar darbe yapacaktı vb. gerekçelerle, siyasi davaları savunan arkadaşlar sakın bir yerde ben vatanımı çok seviyorum ben Türk'üm diye ortaya çıkmasınlar, siyasi bağnazlıkları milli duygularından öte geçmiş arkadaşlar, unutmayın ki sizler bölücü örgütlerle aynı paralelde düşünüyorsunuz..