cenevre sözleşmesinin devamı-1

Day 3,501, 01:20 Published in Turkey Turkey by Adi Herif

Bu takdirde, esirleri elinde tutan devlet, esirlerin bakmakla mükellef bulundukları kimselere para göndermelerini bilhassa kolaylaştıracaktır.

Her halikârda harp esirleri, tâbi bulundukları devlet muvafakat ettiği takdirde, şu usul dairesinde memleketlerine para gönderebileceklerdir: Esirleri elinde tutan devlet, hâmi devlet vasıtasiyle esirlerin tâbi bulunduğu devlete, tediyenin amiri ile müteneffii ve esirleri elinde tutan devletin parasiyle ifade edilmiş olarak ödenecek miktar hakkında lüzumlu bilcümle malûmatı havi bir ihbarname gönderecektir; bu ihbarnamede alakalı esirin imzası ve bunu tasdikan kamp kumandanının imzası bulunacaktır. Esirleri elinde tutan devlet bu meblağı esirin hesabına zimmet kaydedecektir; bu suretle zimmet kaydettiği meblağları, esirlerin tâbi oldukları devletin matlubuna geçirecektir.

Esirleri elinde tutan devletin yukarıdaki talimatın tatbiki zımnında işbu Sözleşmeye bağlı V numaralı lâhikadaki Numune Nizamnamesi münderecatına müracaatı faydalı olacaktır.

Esirlerin Hesabı

Madde – 64

Esirleri elinde tutan devlet her harp esiri için en az aşağıdaki malûmatı ihtiva edecek bir hesap tutacaktır:

l. Maaş avansı, çalışma ücreti olarak, veya başka bir nam ile esirin alacağı olan veya kendisine ödenen meblağlar; esirleri elinde tutan devletin parası olarak esirden alınan meblağlar; esirden alınmış olup talebi üzerine mezkûr devletin parasına tahvil edilmiş olan meblağlar,

2. Esire nakden veya buna Mümasil bir şekilde verilmiş olan meblağlar; onun hesabına ve talebi üzerine yapılan tediyeler; bundan evvelki maddenin üçüncü bendi mucibince yollanan meblağlar.

Esirlerin Hesaplarının Murakabesi

Madde – 65

Bir harp esirinin hesabına geçirilen her kaydın yanında kendisinin veyahut namına hareket eden mutemedin imzası veya parafı konulacaktır.

Harp esirlerine, hesaplarını görmeleri ve bir suretini almaları hususunda her zaman kâfi kolaylıklar gösterilecektir. Hesap, kampı ziyaret edecek olan hâmi devlet mümesilleri tarafından da tetkik olunabilecektir.

Harp esirlerinin bir kamptan diğerine nakilleri halinde, şahsi hesapları arkalarından gönderilecektir. Esirlerin bir devletten diğerine nakilleri halinde kendilerine ait olup esirleri elinde tutan devletin parasıyle muharrer olmayan meblağlar arkalarından gönderilecektir. Hesaplarının matlubunda kalacak olan diğer bütün meblağlar için kendilerine bir tasdikname verilecektir.

İhtilâfa dahil alâkalı devletler, harp esirlerinin hesap hulasalarını muayyen fasılalarla ve hâmi devlet vasıtasiyle birbirlerine yollamak hususunda anlaşabileceklerdir.

Hesap Matlupları

Madde – 66

Harp esirinin esaret hali tahliye veya memlekete iade suretiyle hitam buldukta, esirleri elinde tutan devlet ona esareti sonunda alacağı olan matlup bakiyesini gösteren ve mezkür devletin salâhiyetli bir subayı tarafından imzalanmış bir beyanname tevdi edecektir. Diğer taraftan esirleri elinde tutan devlet esirlerin tâbi oldukları devlete hâmi devlet vasıtasıyle esaret halleri memlekete iade, tahliye, firar, ölüm ve sair bir suretle nihayet bulan esirlere ait her türlü malûmatı ihtiva eden ve ezcümle bunların hesaplarındaki matlup bakiyelerini gösteren listeler gönderecektir. Bu listelerin her yaprağı esirleri elinde tutan devletin salâhiyetli bir mümessili tarafından tasdik olunacaktır.

Alâkalı devletler yukarıda yazılı hükümlerin hepsini veya bir kısmını hususi bir anlaşma ile tadil edebilecektir.

Esirin tabi bulunduğu devlet, esirleri elinde tutan devletin esaret sonunda borçlu kaldığı matlup bakiyesinin esire tesviyesinden mesul olacaktır.

İhtilâfa dahil Taraftar Arasında Tesviye

Madde – 67

60 ncı madde mucibince harp esirlerine ödenmiş olan maaş avansları esirlerin tâbi oldukları devlet namına verilmiş sayılacaktır. Gerek bu maaş avansları, gerek mezkûr devlet tarafından 63 ncü maddenin üçüncü bendiyle 68 nci madde mucibince ifa edilmiş olan bilumum tediyeler, muhasamatın sonunda alâkalı devletler arasında bir tesviye şekline bağlanacaktır.

Tazminat Talepleri

Madde – 68

Çalışmadan ileri gelmiş bir kaza veya sair bir malûliyetten dolayı bir harp esiri tarafından vaki olacak her tazminat talebi, hâmi devlet vasıtasıyle esirin tâbi bulunduğu devlete ulaştırılacaktır. Esirleri elinde tutan devlet, 54 ncü madde hükümlerine tevfikan her halde harp esirine yaranın veya malûliyetin mahiyetini, vukubulduğu ahval ve şeraiti ve esirin gördüğü tıbbi mualece ve hastane tedavisine ait malûmatı muhtevi bir beyanname verecektir. Bu beyanname esirleri elinde tutan devletin mesul bir subayı tarafından imzalanacak ve tıbbi mahiyetteki malûmatın doğruluğu sıhhiye hizmetine mensup bir tabip tarafından tasdik olunacaktır.

Esirleri elinde tutan devlet esirlerin tâbi bulundukları devlete, bir harp esirinin 18 nci madde mucibince elinden alınan ve memleketine iadesi sırasında kendisine geri verilmemiş olan zati eşya, para veya kıymetli eşya hakkında yapacağı her türlü tazminat talebi ile keza esirin kendisini elinde tutan devletin veya bu devlete mensup bir memurun hatasına atfeylediği bir zarar hakkında yapacağı her türlü tazminat talebini de bildirecektir. Maamafih esirleri elinde tutan devlet masrafı kendisine ait olmak üzere esirin esaret müddeti içinde muhtaç olacağı zati eşyanın yerine yenilerini verecektir. Her halde, esirleri elinde tutan devlet, esire, mezkûr eşyanın, paraların ve kıymetli cşyanın kendisine geri verilmemesi sebeplerine diar mesul subay tarafından imzalanmış ve lüzumlu bütün malûmatı muhtevi bir beyanname verecektir. Bu beyannamenin bir ikinci nüshası esirin tâbi olduğu devlete 123 ncü maddede yazılı Harp Esirleri Merkez Ajansı delâletiyle gönderilecektir.

KISIM V

HARP ESİRLERİNİN HARİÇLE MÜNASEBETLERİ

Tedbirlerin Alındığının Bildirilmesi

Madde – 69

Esirleri elinde tutan devlet esirleri ele geçirir geçirmez onlara ve hâmi devlet delâletiyle tâbi bulundukları devlete, işbu kısımda yazılı hükümlerin icrası zımnında derpiş olunan tedbirleri bildirecektir; keza, mezkûr tedbirlerde yapılan her tadili de tebliğ edecektir.



Esaretin Bildirilmesi

Madde – 70

Her harp esirine, esir alınmasını hemen mütaakip veyahut en geç bir kampa varmasından bir hafta sonra, bu kamp bir transit kampı olsa dahi ve keza hastalık veya bir tahaffuzhaneye veya diğer bir kampa nakil halinde bir taraftan doğrudan doğruya esirin ailesine, diğer taraftan 123 ncü maddede yazılı harp esirleri merkez ajansına mümkünse işbu Sözleşmeye bağlı numunesine göre tanzim edilmiş ve onları esirin esaretinden, adresinden ve sıhhi vaziyetinden haberdar edecek bir kart göndermek imkânı bahşolunacaktır. Bu gibi kartlar mümkün olan bütün süratle yollanacak ve hiçbir veçhile geciktirilemiyecektir.

Haberleşme

Madde – 71

Harp esirleri mektup ve kart göndermeye ve almaya mezun olacaklardır. Şayet esirleri elinde tutan devlet bu muhabereyi tahdide lüzum görecek olursa, bu takdirde mümkün olduğu kadar işbu Sözleşmeye bağlı numunelerine göre tanzim edilmiş olarak en az ayda bir mektup ile dört kart (70 nci maddede yazılı kartlar sayılmaksızın) gönderilmesine müsaade edecektir. Bunun dışında tahditler konulması, ancak esirleri elinde tutan devletin lüzumlu sansürü yaptırmak için kâfi sayıda selâhiyetli mütercimler bulmakta güçlük çekmesi sebebiyle hâmi devletin bu tahditleri bizzat esirlerin menfaatine uygun görmesi halinde caiz olacaktır. Esirlere gönderilen mektupların tahdidine lüzum görülecek olursa bu karar, ledelicap esirleri elinde tutan devletin talebi üzerine ancak esirlerin tâbi bulundukları devletçe verilebilecektir. Bu gibi mektuplar ve kartlar, esirleri elinde tutan devlet emrinde mevcut en süratli vasıtalarla ulaştırılacaktır; bu mektuplar ve kartlar inzibati sebeplerden dolayı ne geciktirilebilecek, ne de alıkonulabilecektir.

Uzun zamandan beri ailelerinden haber alamayan, yahut haber almak veya alalâde yollardan haber almak imkânından mahrum olan harp esirleri ile; ailelerinden uzun bir mesafe ile ayrılmış bulunanlar, ücreti esirleri elinde tutan devlet nezdindeki hesapları zimmetine geçirilmek veya emirlerinde mevcut paradan ödenmek üzere telgraflar göndermeye mezun olacaklardır.

Umumî kaide olarak harp esirlerinin mektupları ana dilleriyle yazılmış olacaktır. İhtilâfa dahil devletler, başka dillerle muhabere edilmesine müsaade edebileceklerdir.

Harp esirlerinin mektuplarını ihtiva edecek olan torbalar itina ile mühürlenerek muhteviyatını açıkca gösterecek surette yaftalanacak ve gidecekleri yer postaneleri adresine yollanacaktır.

Esirlere Gönderilenlerin Verilmesi

Madde – 72

Harp esirleri, posta ile veya sair vasıtalarla, ezcümle gıda maddeleri giyecek, ilâçlar, dini, mütalâa veya eğlence ihtiyaçlarını tatmin edecek maddeleri ve bu arada, kitap, ibadet eşyası, fennî levazım, imtihan formülleri, musiki aletleri, spor takımları, veyahut harp esirlerine tahsillerine devam veya güzel bir sanat icra etmek imkânını verecek levazım ihtiva eden, şahşi veya topluca gönderilmiş paketler almaya mezun olacaklardır.

Bu gibi müraselât, esirleri elinde tutan devleti işbu Sözleşme mucibince kendisine terettüp eden vecibelerden hiçbir veçhile vâreste kılmıyacaktır.

Bu müraselâtın tâbi tutulabileceği yegâne kayıtlar, bizzat harp esirlerinin menfaati icabı olarak hâmi devletin teklif edeceği veyahut Beynelmilel Kızılhaç Komitesinin veya harp esirlerine yardımda bulunan diğer bir teşekkülün, münakale ve muvasala vasıtalarının fevkâlade yüklü bulunması hesabıyle kendi müraselâtlarına koyacakları takyitlerdir.

Şahsi veya topluca olarak gönderilen paketlerin sevkine taallük eden şekiller icabı halinde alâkalı devletler arasında hususi anlaşmalarla kararlaştırılacak ve mezkûr devletler harp esirlerine yardım olarak gönderilen yardımların dağıtılmasını hiçbir halde geciktiremiyeceklerdir. Giyecek ve yiyecek paketleri kitap ihtiva edemiyecektir; tıbbi levazım alelûmum topluca paketler halinde yollanacaktır.

Toplu Gönderme

Madde – 73

Topluca yollanan yardımların tesellüm ve tevzii şekilleri hakkında alâkalı devletler arasında hususi anlaşmalar bulunmaması halinde, topluca yardımlara mütaallik olup işbu Sözleşmeye bağlı bulunan nizamnameler tatbik olunacaktır.

Yukarda bahsi geçen hususi anlaşmalar, harp esirlerine topluca gönderilmiş bulunan yardımları tesellüm etmek, dağıtmak ve harp esirlerinin nef’ine olarak kullanmak hususunda mutemetlerin haiz bulundukları hakkı hiçbir halde takyit edemiyecektir.

Keza bu gibi anlaşmalar hami devletin, Beynelmilel Kızılhaç Komitesinin, veya harp esirlerine yardımda bulunan ve topluca yollanan paketlerin ulaştırılmasına memur edilen bir teşekkülün, bunların gönderildikleri kimselere dağıtılmasını murakâbe etmek hususundaki haklarını da takyit edemiyeceklerdir.

Eşya ve Diğer Postaların Gümrük Muafiyeti

Madde – 74

Harp esirlerine yardım olarak yapılan bütün mürasalât bilumum ithal, gümrük ve sair resimlerinden muaf olacaktır.

Gerek doğrudan doğruya, gerek 122 nci maddede yazılı istihbarat büroları ve 123 ncü maddede yazılı Harp Esirleri Merkez Ajansa delâletiyle harp esirleri namına posta ile yollanan veya harp esirlerinin gönderdikleri mektuplar, yardımlar ve müsaade ile yollanan para havaleleri gerek mahreç ve mevrit memleketlerinde, gerek aradaki memleketlerde bilumum posta ücretlerinden muaf olacaklardır.

Harp esirlerine yollanan ve ağırlıklarından dolayı, yahut başka bir sebeple posta yolu ile nakline imkân bulunmıyan yardımların nakil masrafı, esirleri elinde tutan devleti hâkimiyetinde bulunan bütün ülkelerde mezkûr devlete ait olacaktır. Sözleşmeye taraf olan diğer devletlerden her biri kendi ülkesi dahilindeki nakil masraflarını deruhte edecektir.

Alâkalı devletler arasında hususi anlaşmalar mevcut olmaması halinde, yukarıda yazılı muafiyetlerden istifade etmiyen bu müraselâtın nakil masrafları gönderene ait olacaktır.

Yüksek Akid Taraflar, harp esirlerine gönderilen ve bunların gönderdikleri telgrafların ücretlerini mümkün olduğu kadar indirmeye gayret edeceklerdir.

Özel Nakliyat

Madde – 75

Askerî harekât alâkalı devletleri 70, 71, 72 ve 77 nci maddelerde yazılı mürasalâtın naklini temin hususunda kendilerine düşen vecibeleri ifadan menettiği takdirde, alâkalı hâmi devletler, Beynelmilel Kızılhaç Komitesi veya ihtilâfa dahil memleketlerce kabul edilen diğer herhangi bir teşekkül ve eşyanın münasip vasıtalarla (vagon, kamyon, gemi, uçak, ilâh ) naklini temine teşebbüs edebileceklerdir. Bu maksatla Yüksek Akid Taraflar, onlara bu vasıtaları tedarik etmeye ve ezcümle icabeden serbest seyir varakaları vermek suretiyle bu nakil vasıtalarının seyrüseferine müsaade etmeye çalışacaklardır.

Bu nakil vasıtaları :

a. 123 ncü maddede yazılı Merkez İstihbarat Ajansı ile 122 nci maddede yazılı millî bürolar arasında teati edilen mektupların, listelerin ve raporların,

b. Harp esirlerine ait olarak hâmi devletlerin, Beynelmilel Kızılhaç Komitesinin ve harp esirlerine yardımda bulunan diğer herhangi bir teşekkülün gerek kendi murahhaslarıyle, gerek ihtilâfa dahil taraflarla teati edecekleri mektupların ve raporların; ulaştırılması için de kullanılabilecektir.

İşbu hükümler ihtilâfa dahil her tarafın, tercih eylemesi halinde, başka türlü nakliyat ve teşkilâtı vücuda getirmek veya kararlaşacak şartlar dairesinde serbest seyir varakaları vermek hakkını hiçbir veçhile tahdit etmiyecektir.

Hususi anlaşmalar mevcut olmaması halinde bu gibi nakil vasıtalarının kullanılmasından tevellüt edecek masraflar, tebaaları bu hizmetlerden istifade eden ihtilâfa dahil taraflara nisbet üzere terettüp edecektir.

Sansür ve Yoklama

Madde – 76

Harp esirlerine gönderilen ve bunların gönderdikleri mektuplar mümkün olan en kısa zamanda sansürden geçirilecektir. Bu sansür ancak mektupları gönderen ve alan devletlerce ve her biri tarafindan ancak bir defa yapılacaktır.

Harp esirlerine yollanan paketlerin muayenesi bunların ihtiva ettikleri gıda maddelerini bozulmaya mâruz bırakılacak şekilde yapılmayacak ve paketin muhtevası bir yazı veya matbua olmadıkça bu muayene paketin gönderildiği şahsın veya onun usulen tevkil etmiş olduğu bir arkadaşın huzurunda yapılacaktır. Esirlere şahsen veya toplu olarak yollanan paketlerin kendilerine teslimi, sansür güçlükleri bahanesiyle geciktirilemiyecektir.

İhtilafa dahil tarafların askerî veya siyasî sebeplerle koyacakları her türlü muhabere yasağı ancak muvakkat olacak ve mümkün olduğu kadar kısa sürecektir.

Hukuki Belgelerin Hazırlanması, Yapılması ve Gönderilmesi

Madde – 77

Esirleri ellerinde tutan devletler harp esirlerine gönderilen veya onların gönderdikleri senetlerin, evrak ve vesikaların ve bilhassa vekâletname veya vasiyetnamelerin hâmi devlet veya 123 ncü maddede yazılı Harp Esirleri Merkez Ajansı vasıtasıyle ulaştırılması için her türlü kolaylıkları göstereceklerdir.

Herhalde, esirleri ellerinde tutan devletler bunlara mezkûr vesikaların tanzimini kolaylaştıracaklardır; bilhassa, esirlerin bir hukukçuya danışmalarına müsaade edecekler ve imzalarının tevsiki için icabeden tedbirleri alacaklardır.

KISIM VI

HARP ESİRLERİNİN RESMİ MAKAMLARLA MÜNASEBETLERİ

FASIL I

HARP ESİRLERİNİN ESARET ŞARTLARI HAKKINDAKİ

ŞİKAYETLERİ



Şikayetler ve Talepler

Madde – 78



Harp esirleri, elinde bulundukları askerî makamlara, tâbi tutuldukları esaret şartları hakkında dilediklerini bildirmek hakkını haiz olacaklardır.

Keza harp esirleri ya mutemet vasıtasıyle, yahut lüzum görülürse doğrudan doğruya hâmi devletlerin mümessillerine müracaat ederek esaret şartları hususunda şikayetlerini mucip olan noktaları anlatmak hakkını kayıtsız olarak haizdirler.

Bu dilek ve şikâyetler tahdit edilemiyeceği gibi, 71 nci maddede yazılı muhabere kontenjanına dahil de sayılamıyacaktır. Mezkûr dilek ve şikâyetler derhal yerine ulaştırılacaktır. Bunlar esassız oldukları anlaşılsa dahi hiçbir cezayı istilzam etmiyecektir.

Mutemetler, kamplardaki vaziyet ve harp esirlerinin ihtiyacı hakkında hâmi devletlere zaman zaman raporlar gönderebileceklerdir.

FASILA II

HARP ESİRLERİNİN MÜMESSİLLERİ

Seçimleri

Madde – 79

Subayların bulundukları yerler müstesna olmak üzere harp esirlerinin bulundukları bilumum mahallerde esirler kendilerini askerî makamlar, hâmi devletler, Beynelmilel Kızılhaç ve kendilerine yardım etmesi melhuz sair her teşekkül nezdinde temsil etmek üzere her altı ayda bir ve münhal vukuu hallerinde, serbestçe ve gizli reyle mutemetler seçeceklerdir. Bu mutemetlerin tekrar seçilmeleri caiz olacaktır.

Subayların ve mümasillerinin bulundukları kamplarda, veya muhtelif kamplarda, en yüksek rütbede en kıdemli olan harp esiri mutemet olarak tanılacaktır. Subay kamplarında, bu mutemede subaylarca seçilmiş mütaaddit müşavirler yardım edeceklerdir; muhtelif kamplarda mutemedin yardımcıları subaylardan gayri harp esirlerinden olmak üzere subaylar tarafından seçileceklerdir.

Harp esirleri çalışma kamplarında kampın harp esirlerine terettüp eden idari vazifelerini görmek üzere aynı tabiyetten olan harp esiri subaylar konulacaktır. Bundan maada, bu subaylar işbu maddenin birinci bendi hükümleri mucibince mutemetliklere seçileceklerdir. Bu takdirde mutemedin yardımcıları subaylardan gayri harp esirleri arasından seçileceklerdir.

Seçilen her mutemedin vazifeye başlamazdan evvel esirleri elinde tutan devletçe kabul edilmesi şarttır. Şayet esirleri elinde tutan devlet esaret arkadaşları tarafından seçilmiş bir harp esirini kabulden imtina edecek olursa, bu imtinanın sebeplerinî hâmi devlete bildirmekle mükellef olacaktır.

Her halde mutemet, temsil ettiği harp esirleriyle aynı tabiiyete, dile ve âdetlere sahip olacaktır. Bu surette, tabiiyetlerine, dillerine veya adetlerine göre bir kampın muhtelif kısımlarına ayrılmış bulunan harp esirleri için yukarıdaki bendin hükümlerine göre her kısmın kendi mutemedi bulunacaktır.

Görevleri

Madde – 80

Mutemetler harp esirlerinin bedeni, manevi ve fikri rahatları sebeplerini istikmal edeceklerdir.

Bilhassa esirler kendi aralarında bir yardımlaşma sistemi teşkiline karar verecek olurlarsa, mutemetlere işbu Sözleşmenin sair hükümleriyle tevdi olunan hususi vazifelerden ayrı olarak bu teşkilât da onların selâhiyetleri cümlesinden olacaktır.

Mutemetler, mahza vazifelerinden dolayı, harp esirlerinin işliyecekleri suçlardan mesul olmıyacaklardır.

Yetkileri

Madde – 81

Mutemetlerin çalıştırılmaları vazifelerinin ifasını güçleştirdiği takdirde hiçbir iş görmekle mükellef tutulamıyacaklardır.

Mutemetler kendilerine lüzumlu olan yardımcıları esirler arasından tayin edebileceklerdir. Mutemetlere her türlü maddi kolaylıklar ve bu cümleden olarak vazifelerinin ifası için bazı hallerde (çalışma müfrezelerinin ziyareti, yardım olarak gelmiş eşyanın tesellümü, ilâh), lüzumlu olan hareket serbestisi bahşolunacaktır.

Mutemetler harp esirlerinin enterne bulundukları binaları ziyarete mezun olacaklar ve harp esirleri mutemetlerle serbestçe istişare etmek hakkını haiz olacaklardır.

Harp esirlerine, esirleri elinde tutan makamlarla, hâmi devletle, Beynelmilel Kızılhaç Komitesiyle ve bunların murahhaslariyle, muhtelif tıbbi komisyonlarla ve keza harp esirlerine yardımda bulunacak teşekküllerle posta ve telgraf muhaberesinde bulunmaları hususunda her türlü kolaylıklar gösterilecektir. Çalışma müfrezelerinin mutemetleri, esas kampın mutemediyle muhabereleri hususunda aynı kolaylıklara mazhar olacaklardır. Bu gibi muhabereler tahdit olunamıyacağı gibi 71 nci maddede yazılı kontenjana da dahil sayılmıyacaktır.

Hiçbir mutemet halefini cari işlere alıştırabilmesi için lüzumlu kâfi bir zaman geçmeden başka bir yere naklolunamıyacaktır.

Azil halinde, bu azlin sebebi hâmi devlete bildirilecektir.

FASIL III



CEZAİ VE İNZİBATI MÜEYYİDELER



I – UMUMİ HÜKÜMLER

Mevzuatın Uygulanması



Madde – 82



Harp esirleri, esirleri elinde tutan devletin silahlı kuvvetlerinde cari bulunan kanun, nizamname ve umumi emirlere tabi olacaklardır. Esirleri elinde tutan devlet bu kanun, nizamname veya umumi emirlere karşı bir suç işliyen her harp esiri hakkında adli veya inzibati tedbirler almak salâhiyetini haiz olacaktır. Şu kadarki; işbu fasıl hükümlerine mugayir hiçbir tatbikat icrası veya müeyyide tatbiki caiz olmıyacaktır.

Şayet esirleri elinde tutan devletin kanun, nizamname veya umumi emirleri bir harp esiri tarafından işlenmiş olan fiilleri cezayı müstelzim addeder ve fakat bu fiiller esirleri elinde tutan devletin silahlı kuvvetlerine mensup bir kimse tarafından işlendiği takdirde cezayı müstelzim değilse, bu fiillerden dolayı ancak inzibati müeyyideler tatbik olunabilir.

Adli veya İnzibati Cezanın Seçimi

Madde – 83

Bir harp esiri tarafından işlenmiş suçun inzibati bir cezayı mı, yoksa adli bir cezayı mı müstelzim olacağı kararlaştırılırken, esirleri elinde tutan devlet meselenin takdiri hususunda alâkalı makamların son derece müsamahakâr davranmalarına ve imkân elverdikçe adlî takibattan ziyade inzibati tedbirlere müracaat etmelerine dikkat edecektir.

Mahkemeler

Madde – 84

Esirleri elinde tutan devletin kanunî mevzuatı, harp esiri hakkında takibatı gerektiren suçtan dolayı o devlet silahlı kuvvetlerine mensup bir kimsenin sivil mahkemelerce muhakemesine sarahaten müsaade etmedikçe, bir harp esiri ancak askerî mahkemeler tarafından muhakeme edilebilecektir.

Hiçbir halde bir harp esiri, umumiyetle kabul edilmiş olan esas istiklâl ve bitaraflık teminatını haiz bulunmıyan ve bilhassa muhakeme usulü bakımından 105 nci maddede derpiş olunan müdafaa hak ve imkânlarını temin etmiyen herhangi bir mahkemeye verilmiyecektir.

Esir Edilmeden Evvel İşlenen Suçlardan Takibat

Madde – 85

Kendilerini elinde tutan devletin kanuni mevzuatına göre esir alınmalarından mükaddem işlemiş oldukları fiillerden dolayı haklarında takibat yapılan harp esirleri mahkum edilseler dahi işbu Sözleşmenin bahşettiği menfaatleri muhafaza edeceklerdir.

Bir Suçtan Bir Ceza Kaidesi

Madde – 86

Bir harp esiri aynı fiil veya suç maddesinden dolayı ancak bir kere cezalandırılabilir.

Cezalar

Madde – 87

Harp esirleri, esirleri elinde tutan devletin askerî makamları ve mahkemeleri tarafından mezkûr devletin silahlı kuvvetleri mensupları hakkında derpiş olunan cezalardan gayri cezalara çarptırılmıyacaklardır.

Esirleri elinde tutan devletin mahkemeleri veya makamları cezayı tayin ederlerken, sanığın esirleri elinde tutan devlet tebasından bulunmaması hasabiyle hiçbir sadakat vazifesiyle mükellef olmadığı ve ihtiyarında olmayan ahval ve şeriat neticesinde o devletin eline düşmüş olduğu hususlarını en geniş ölçüde nazarı itibara alacaklardır. Mezkûr mahkemeler ve makamlar, esire isnat olunan suç için mürettep cezayı serbestçe hafifletmek ve bu itibarla o cezanın asgarisini tatbik etmek hususlarında muhtar olacaklardır.

Münferit fiillerden dolayı topluca ceza tertibi, her türlü bedeni cezalar, gün ışığı ile aydınlatılmayan mahallerde hapis ve alelûmum işkence ve eziyetin her şekli memnudur.

Bundan maada, hiçbir harp esiri, esirleri elinde tutan devletçe rütbesinden mahrum edilemiyeceği gibi, bu rütbenin işaretlerini taşımaktan da menedilemez.

Cezaların İnfazı

Madde – 88

İnzibati veya adlî bir ceza çekmekte bulunan harp esiri subaylar, gedikliler veya erler, esirleri elinde tutan devlet silahlı kuvvetlerinin aynı cezayı gören muadil rütbelerdeki mensupları hakkında tatbik olunan muameleden daha ağır bir muameleye tabi tutulamıyacaklardır.

Kadın harp esirleri, esirleri elinde tutan devlet silahlı kuvvetlerine mensup olup mümasil bir suçtan dolayı ceza gören kadınlardan daha ağır bir cezaya mahkûm edilemiyecekler veya cezalarını çekerken onlardan daha ağır bir muameleye duçar edilemiyeceklerdir.

Hiçbir halde kadın harp esirleri, esirleri elinde tutan devlet silahlı kuvvetlerine mensup olup mümasil bir suçtan dolayı ceza gören bir erkekten daha ağır bir cezaya mahkûm edilemiyecekler veya cezalarını çekerken o erkekten daha ağır bir muameleye duçar edilemiyeceklerdir.

Harp esirleri; çarpılmış oldukları inzibati veya adli cezaları çektikten sonra diğer esirlerden farklı bir muameleye tabi tutulamıyacaklardır.

H – İNZİBATİ MÜEYYİDELER

Ceza Nevileri

Madde – 89

Harp esirlerine tatbiki caiz cezalar şunlar olacaktır:

1. Otuz günlük bir devreyi geçmemek üzere, 60 ncı ve 62 nci maddelerde yazılı maaş avansının ve çalışma ücretinin yüzde ellisine kadar para cezası,

2. İşbu Sözleşmede derpiş edilen muameleden fazla olarak bahsedilen müsaadelerin kaldırılması,

3. Günde iki saati geçmemek üzere angaryalar,

4. Mevkufiyet.

Şu kadar ki, 3 numaralı bentte yazılı ceza subaylar hakkında tatbik olunamıyacaktır.

Hiçbir halde inzibati cezalar gayri insani, hoyratça veya harp esirlerinin sıhhatı için tehlikeli olmıyacaktır.

Cezaların Müddeti

Madde – 90

Tek bir cezanın müddeti hiçbir zaman 30 günü geçmiyecektir. İnzibati bir kabahatin işlenmesi halinde, duruşmadan ve kararın verilmesinden evvel geçmiş bulunan mevkufiyet müddeti hükmedilen cezadan indirilecektir.

Hakkında karar verildiği sırada harp esiri inzibati cezayı müstelzim birçok fiillerden mesul olsa, bu fiiller arasında irtibat bulunsun bulunmasın, yukarıda yazılı otuz günlük azami müddet tecavüz edilemiyecektir.

İnzibati bir karar ile o kararın infazı arasında bir aydan fazla zaman geçmiyecektir.

Bir harp esirinin yeni bir inzibati cezaya çarpılması halinde, cezalardan birinin müddeti on gün veya daha fazla ise, iki cezanın infazı arasında en az üç günlük bir fasıla geçecektir.



Firarın Muvaffakiyete Ermesi

Madde – 91

Bir harp esirinin, firarı şu hallerde muvafakiyete ermiş sayılacaktır:

1. Tabi olduğu devletin veya müttefik bir devletin silahlı kuvvetlerine iltihak edince,

2. Esirleri elinde tutan devletin veya onunla müttefik bulunan bir devletin hükmü altındaki ülkeyi terkedince,

3. Tabi olduğu devletin bandırasını veyahut esirleri elinde tutan devletin karasularında olmakla beraber onun emri altında bulunmıyan ve müttefik bir devletin bandırasını taşıyan bir gemiye iltihak edince.

İşbu maddenin medlülüne göre firarda muvaffak olmuş bulunan harp esirleri yeniden esir alındıkları takdirde, evvelki firarlarından dolayı hiçbir cezaya duçar edilmiyeceklerdir.

Firarın Muvaffakiyete Ermemesi

Madde – 92

Firara teşebbüs ederek, 91 nci madde medlülüne göre bu firarında muvaffak olamadan, yeniden ele geçirilen bir harp esiri, tekerrür halinde dahi bu fiilden dolayı ancak inzibati bir cezaya çarpılabilecektir.

Tekrar ele geçirilen harp esiri, imkân hasıl olur olmaz selâhiyetli askerî makamlara teslim olunacaktır.

Muvaffakiyetle neticelenmemiş bir firar neticesinde cezaya çarpılan harp esirleri, 88 nci maddenin dördüncü bendi hükümlerine bakılmaksızın hususi nezaret altına alınabileceklerdir; şu kadar ki bu nezaret şekli onların sıhhatine halel getirmiyecek, bir harp esirleri kampında icra olunacak ve işbu Sözleşme ile harp esirlerine bahşolunmuş olan teminattan hiçbirinin ref’i mahiyetine olmıyacaktır.

Mükerre Firar

Madde – 93

Firar veyahut firar teşebbüsü, tekerrür etmiş olsa dahi, harp esirinin firarı veya firar teşebbüsü sırasında işlediği bir suçtan dolayı mahkemelere sevki halinde esbabı müşeddideden sayılmıyacaktır.

83 ncü madde mazmununa tevfikan; âmme emvaline karşı işlenilen suçlar, zenginleşmek kasdına matuf olmıyan sirkat, sahte evrak tanzim ve istimali ve sivil elbise giyilmesi gibi, şahıslar aleyhine şiddet istimaliyle müterafik olmıyan ve mahza firarlarını kolaylaştırmak gayesi ile harp esirleri tarafından işlenilmiş olan suçlar ancak inzibati cezaları müstelzim olacaktır.

Bir firar veya firar teşebbüsünde elbirliği etmiş olan harp esirleri bu maddeden dolayı ancak inzibati bir cezaya çarpılabileceklerdir.



Yakalanan Firarinin Durumunun Bildirilmesi

Madde – 94

Firar etmiş bir harp esiri tekrar ele geçirildiği takdirde ve şayet daha evvel firarı keyfiyeti tebliğ edilmiş bulunuyorsa, yeniden tutulduğunda mensup olduğu devlete 122 nci maddede yazılı şekiller dahilinde bildirilecektir.

Duruşmaya Kadar Mevkuf Tutulamama

Madde – 95

İnzibati kabahatlardan sanık bulunan harp esirleri, esirleri elinde tutan devletin silahlı kuvvetleri mensupları hakkında bu gibi suçlardan dolayı aynı muamele tatbik olunmadıkça, veyahut kamp dahilinde nizam ve inzibat bakımlarından zaruret hasıl olmadıkça, karar verilinceye kadar mevkuf tutulamıyacaklardır.

Bilûmum harp esirleri için inzibati kabahatlar halinde mevkufiyet müddeti mutlak asgarî hadde indirilecek ve hiçbir zaman dört günü geçmiyecektir.

İnzibati kabahatlerden dolayı mevkuf bulunan harp esirleri hakkında işbu faslın 97 nci ve 98 nci maddeleri hükümleri cari olacaktır.

Müdafaa Hakkı ve Yetkili Merci

Madde – 96

İnzibat aleyhine kabahat teşkil eden vakıalar derhal tahkik olunacaktır.

Mahkemelerin ve mafevk askerî makamların salâhiyetlerine halel gelmemek kaydıyle, inzibati cezalar ancak kamp kumandanı bulunması hasabiyle inzibati salâhiyetlerle mücehhez bulunan bir subay, veyahut onun yerine kaim olan veya kendisine inzibati salâhiyetler teffiz etmiş olduğu mesul bir subay tarafından hükmolunabilir.

Herhangi bir inzibati ceza hükmolunamazdan evvel, itham olunan harp esirine kendisine isnat olunan fiiller tasrihan bildirilecektir. Harp esirine, fiil ve hareketini izah ve kendini müdafaa etmek imkânı verilecektir. Harp esiri şahitler dinletmeye ve icabında ehliyetli bir tercümanın hizmetlerinden istifadeye mazun olacaktır. Karar, harp esirine ve mutemede tebliğ olunacaktır.

Kamp kumandanı hükmolunan inzibati cezaların bir defterini tutmakla mükellef olacaktır; bu defter hâmi devlet mümessillerinin tetkikine açık bulunduracaktır.

İnfaz Yeri

Madde – 97

Harp esirleri, inzibati cezalarını çekmek üzere hiçbir halde ceza müesseselerine (hapishaneler, cezaevleri, sürgün yerleri, ilâh) naklolunamıyacaklardır.

İnzibati cezaların infaz olunacakları bilûmum binalar 25 nci maddede yazılı sıhhi şartlara uygun olacaktır. Cezaya çarpılan harp esirlerine 29 ncu madde mucibince kendilerini temiz tutmak imkânı verilecektir.

Subaylar ve mumasilleri, gedikliler ve erlerle aynı binalarda mevkuf tutulamıyacaklardır.

İnzibati bir cezayı çekmekte olan kadın harp esirleri erkeklerden ayrı binalarda mevkuf tutulacaklar ve doğrudan doğruya kadınların nezareti altında bulundurulacaklardır.

Koruma

Madde – 98

Bir inzibati cezadan dolayı mevkuf bulunan harp esiri, bu mevkufiyetleri bizzatihi işbu Sözleşme hükümlerinin tatbikatını imkânsız kılmadığı nisbette mezkûr hükümlerden istifadeye devam edeceklerdir. Şu kadar ki, harp esirleri hiçbir halde 78 nci ve 126 ncı maddelerde yazılı menfaatlerden mahrum edilemiyeceklerdir.

İnzibati bir cezaya çarpılan harp esirlerinin her gün en az iki saat müddetle bedeni hareketler yapmalarına, açık havada kalmalarına izin verilecektir.

Harp esirleri, vaki olacak talepleri üzerine günlük tıbbi muayeneye çıkmaya mezun olacaklardır; sıhhi vaziyetlerinin istilzam ettiği tedaviyi görecek ve icabı halinde, kamp revirine veya bir hastaneye kaldırılacaktır.

Harp esirleri, okuyup yazmaya ve mektup alıp yollamaya mezun olacaklardır. Ancak buna mukabil, gelen paketlerle para havalelerinin kendilerine yalnız cezalarının hitamında teslimi caiz olacaktır; bu paket ve havaleler o zamana kadar mutemede tevdi olunacak ve mutemet bu gibi paketlerde bulunan kolay bozulur erzakı revire teslim edecektir.

III – ADLİ TAKİBAT

Esaslı Kaideler, Genel Prensipler

Madde – 99

Fiilin işlenmesi gününde gerek harp esirlerini elinde tutan devletin meriyette bulunan kanuni mevzuatına, gerek cari bulunan beynelmilel hukuka nazaran sarahaten memnu olmıyan bir fiilden dolayı hiçbir harp esiri tatbikata ve mahkûmiyete uğratılmıyacaktır.

Kendisine isnat olunan fiili işlemiş olduğunu itiraf ettirmek maksadıyla hiçbir harp esirine maddî ve manevî baskı yapılamıyacaktır.

Hiçbir harp esiri, müdafaasını yapmak imkânını bulamadan ve ehliyet bir müdafinin yardımından istifade edemeden mahkum edilemiyecektir.

Ölüm Cezası

Madde – 100

Harp esirleri ve hâmi devletler, esirleri elinde tutan devletin kanuni mevzuatına göre ölüm cezasını istilzam eden suçlardan bir an evvel haberdar edileceklerdir.

Sonradan, esirlerin tabi oldukları devletin muvaffakati lâhik olmadıkça hiçbir suç için ölüm cezası tayin olunamıyacaktır.

Bir harp esiri hakkında, 87 nci maddenin ikinci bendi mucibince onun esirleri elinde tutan devlet tebasından bulunmaması hasabiyle hiçbir sadakat vazifesiyle mükellef olmadığı ve ihtiyarında olmıyan ahval ve şeriat neticesinden o devletin eline düşmüş olduğu noktalar üzerine mahkemenin bilhassa dikkati çekilmedikçe ölüm cezası hükmolunamıyacaktır.

Ölüm Cezasının İnfazını Tehir Etmek

Madde – 101

Bir harp esiri hakkında ölüm cezası hükmolunduğu takdirde, 107 nci maddede yazılı mufassal tebligatın hâmi devletin gösterilen adresine varması anından itibaren en az altı aylık bir mühlet geçmeden hüküm infaz olunamıyacaktır.

Usul, Kararın Muteberiyeti Şartları

Madde – 102

Bir harp esiri hakkında sâdır olmuş hüküm, ancak esirleri elinde tutan devletin silahlı kuvvetlerine mensup kimseleri muhakemeye selâhiyetli olan aynı mahkemeler tarafından ve onlar hakkında tatbik olunan aynı muhakeme usulüne tevfikan verilmiş ise ve bundan maada, işbu fasıl hükümlerine riayet edilmiş ise muteber olacaktır.

İhtiyaten Mevkuf Tutulması

Madde – 103

Bir harp esiri hakkında açılan her adlî tahkikat, ahvalin müsaadesi nisbetinde süratle ve davanın bir an evvel görülmesine imkân verecek surette idare olunacaktır. Esirleri elinde tutan devletin silahlı kuvvetlerine mensup kimseler hakkında mümasil suçlardan dolayı aynı tedbir kabili tatbik olmadıkça, yahut millî emniyetin yüksek menfaatleri muktezasından bulunmadıkça, hiçbir harp esiri ihtiyaten mevkuf tutulamıyacaktır. Bu ihtiyati mevkufiyet hiçbir halde üç aydan fazla devam edemiyecektir.

Bir harp esirinin ihtiyati mevkufiyet müddeti mahkum olacağı hürriyetten mahrumiyet cezasının müddetinden indirilecektir; diğer taraftan bu mevkufiyet müddeti cezanın takdirinde hesaba katılacaktir.

Harp esirleri, ihtiyati mevkufiyetleri devamınca işbu faslın 97 ve 98 nci maddeleri hükümlerinden istifadeye devam edeceklerdir.

Usulün Tebliği

Madde – 104

Esirleri elinde tutan devlet, bir harp esiri hakkında adli takibat icrasına karar verdiği bütün hallerde hâmi devlete mümkün olduğu kadar erken ve en az muhakemenin başlamasından üç hafta evvel keyfiyeti tebliğ edecektir. Bu üç haftalık mühlet ancak tebliğin hâmi devlete, mezkûr devlet tarafından esirleri elinde tutan devlete evvelinden gösterilmiş olan adrese varması anından itibaren yürümeye başlıyacaktır.

Bu tebliğ aşağıdaki hususları ihtiva edecektir:

l. Harp esirinin adı, soyadı, rütbesi, sicil numarası, doğum tarihi ve icabında mesleği,

2. Enterne veya mevkuf bulunduğu mahal,

3. Kendisine isnat olunan suç maddesi veya maddeleriyle, bunlar hakkında tatbik olunacak kanuni hükümler,

4. Davayı görecek olan mahkeme ile, muhakemenin başlıyacağı tarih ve mahal.

Esirleri elinde tutan devlet, harp esirinin mutemedine aynı tebliğde bulunacaktır.

Şayet muhakemenin başlaması sırasında hâmi devletin harp esirinin ve alakalı mutemedinin yukarda yazılı tebliğ muhakemenin başlamasından en az üç hafta evvel aldıkları ispat edilemez ise, o takdirde muhakeme cereyan edemiyecek ve tehir edilecektir.

Müdafaa Vasıtası ve Hakkı

Madde – 105

Harp esiri, esir arkadaşlarından birinin yardımından istifade etmek, seçeceği ehliyetli bir avukat tarafından müdafaa edilmek, şahitler ikâme ve lüzum görürse selâhiyetli bir tercümanın hizmetlerine müracaat etmek hakkını haiz olacaktır. Harp esirleri muhakemeden evvel hâmi devlet tarafından bu haklardan zamanında haberdar edilecektir.

Harp esiri bir müdafi seçmemiş ise, hâmi devlet ona bir müdafi tedarik edecektir; hâmi devlete bunun için bir hafta mühlet verilecektir. Hâmi devletin talebi üzerine, esirleri elinde tutan devlet ona müdafayı yapmaya ehil olan kimselerin bir listesini verecektir. Ne harp esirinin, nede hâmi devletin bir müdafi intihap etmemiş olmaları halinde, esirleri elinde tutan devlet sanığın müdafası için re’sen bir ehliyetli avukat tayin edecektir.

Sanığın müdafası için müdafi muhakemenin başlamasından evvel en az iki haftalık bir mühlet verilecek ve icabeden kolaylıklar ibraz olunacaktır; bu cümleden olmak üzere müdafi sanığı serbestçe ziyaret edebilecek ve onunla şahitsiz görüşebilecektir. Müdafi, harp esirleri de bu arada dahil olmak üzere, bilcümle müdafaa şahitleriyle görüşebilecektir. Müdafi, istinaf ve temyiz talebi mühletleri inkıza edinceye kadar bu kolaylıklardan istifade edecektir.

Sanık olan harp esirine, muhakemenin başlamasından oldukça uzun bir müddet evvel gerek iddianame, gerek esirleri elinde tutan devletin ordularında cari bulunan kanunlar mucibince sanıklara umumiyetle tebliği mûtat olan vesikalar anladığı bir dilde tebliğ olunacaktır. Aynı tebliğ aynı şartlar dahilinde müdafia da yapılacaktır.

Hâmi devletin mümessilleri, devletin emniyeti, muktazasından olarak duruşmanın istisnaen gizli yapılması icabetmedikçe, duruşmada hazır bulunmak hakkını haiz olacaklardır; duruşmanın, gizli yapılması halinde esirleri elinde tutan devlet hâmi devleti keyfiyetten haberdar edecektir.





Kanun Yolları

Madde – 106

Her harp esiri, esirleri elinde tutan devletin silahlı kuvvetlerine mensup kimselere aynı şartlar dahilinde, hakkında sadır olan her karar aleyhine istinaf, temyiz ve tashihi karar talebinde bulunabilir. Harp esiri gerek itiraz haklarından, gerek bu hakların kullanılması için muayyen olan mehillerden haberdar edilecektir.

Kanun Yollarına Müracaat Yetkisinin Tebliği

Madde – 107

Bir harp esiri hakkında sâdır olan her hüküm, esirin istinaf, temyiz veya tashihi karar talebinde bulunmak hakkını haiz olup olmadığını da gösterecek muhtasar bir tebliğ şeklinde hâmi devlete bildirecektir. Bu tebliğ, alâkalı mutemede de yapılacaktır. Hüküm, harp esirinin vecahında verilmemiş ise, mezkûr tebliğ ona da anladığı bir dilde yapılacaktır. Bundan maada, esirleri elinde tutan devlet, harp esirinin itiraz haklarını kullanıp kullanmamak hakkındaki kararı derhal hâmi devlete bildirecektir.

Diğer taraftan, mahkumiyet katiyet kesbettiği ve ölüm cezası halinde, karar bidayeten verilmiş olduğu takdirde, esirleri elinde tutan devlet bir an evvel hâmi devlete:

1. Hükmün tam metnini,

2. Bilhassa tahkikat ile duruşmanın itham ve müdafaa unsurlarını tebarüz ettiren muhtasar bir fezlekesini,

3. İcabı halinde cezanın çekileceği müesseseyi ihtiva eden muhtasar bir tebliğ gönderecektir.

Bundan evvelki bentlerde yazılı tebliğler hâmi devletçe, onun esirleri elinde tutan devlete daha evvel bildirmiş olacağı adrese yapılacaktır.

Cezai Mevzuat

Madde – 108

Usulen kabili infaz olmuş kararlar mucibince harp esirleri aleyhine hükmolunan cezalar, esirleri elinde tutan devletin silahlı kuvvetleri mensuplarıyla aynı müesseselerde ve aynı şartlar dairesinde çekilecektir. Bu şartlar her halûkârda hıfzıssıha ve insaniyet icaplarına uygun olacaktır.

Hakkında bu gibi ceza hükmolunmuş olan bir kadın harp esiri ayrı bir binaya yerleştirilecek ve kadınların nezaretine verilecektir.

Her halde, hürriyetten mahrumiyeti müstelzim bir cezaya mahkum edilen harp esirleri işbu Sözleşmenin 78 ve 126 ncı maddeleri hükümlerinden istifadeye devam edeceklerdir. Bundan maada, bu gibi harp esirleri mektup alıp göndermeye, ayda enaz bir yardım paketi almaya muntazaman açık havada vücutlarını hareket ettirmeye mezun olacaklardır; bu gibiler, sıhhi vaziyetlerinin gerektirdiği tedaviyi, arzu edecekleri ruhani yardımı göreceklerdir. Bunlara verilecek olan cezalar 87 nci maddenin üçüncü bendi hükümlerine uygun olacaktır.

BAP IV



ESARETİN HİTAMI

KISIM I



MEMLEKETE İADE VE BİTARAF MEMLEKETLERDE

HASTANELERE YATIRILMA



Genel Müşahade

Madde – 109

İhtilâfa dahil taraflar, işbu maddenin üçüncü bendi hükümleri mahfuz kalmak kaydıyle, ağır hasta ve ağır yaralı harp esirlerini nakledebilecek bir hale getirdikten sonra, ne sayıya nede rütbeye bakmaksızın bundan sonraki maddenin birinci fıkrasına tevfikan memleketlerine iade etmekle mükellef olacaklardır.

Muhasamatın devamı müddetince ihtilâfa dahil taraflar, alâkalı bitaraf devletin işbirliğiyle, bundan sonraki maddenin ikinci bendinde yazılı yaralı ve hasta esirlerin bitaraf bir memlekette hastaneye yatırılması için lüzumlu teşkilâtı kurmaya gayret edeceklerdir; ihtilâfa dahil taraflar, bundan maada, uzun müddet esaret çekmiş bulunan sağlam harp esirlerinin doğruca memleketlerine iade olunmaları veyahut bitaraf bir memlekette enterne edilmeleri için anlaşmalar da akdedilebileceklerdir.

İşbu maddenin birinci bendi hükümlerine göre memlekete iadesi derpiş olunan hiçbir harp esiri muhasamat esnasında arzusu hilâfına memleketine iade olunamıyacaktır.

Hastaların Memleketlerine İadesi

Madde – 110

1. Şifa bulmıyacak derecede yaralı ve hasta olup, zihni ve bedeni kabiliyetleri haylice azalmış görünenler,

2. Tıbbi tahminlere nazaran bir sene müddet içinde iyileşmesi; melhuz olmayıp vaziyetleri tedaviye istilzam eden ve zihni ve bedeni kabiliyetleri haylice azalmış görünenler,

3. Zihni ve bedeni kabiliyetleri haylıca ve devamlı surette azalmış görünenler; doğruca memleketlerine iade olunurlar.

l. Yaranın tarihini veya hastalığın başlangıcını takibeden sene içinde şifa bulması beklenebilen yaralı ve hastalar, bitaraf bir memlekette tedavi edilirlerse daha emin ve çabuk iyileşecekleri tahmin olunursa,

2. Tıbbi tahminlere nazaran, esarette tutulmaları zihni veya bedeni sıhhatleri için ağır bir tehlike teşkil eden, fakat bitaraf bir memlekette hastaneye yatırılmaları kendilerini bu tehlikeden kurtarması melhuz olan harp esirleri bitaraf bir memlekette hastaneye yatırılacaklardır.

Bitaraf bir memlekette hastaneye yatırılmış harp esirlerinin gerek memleketlerine iade edilmeleri için haiz bulunmaları icabeden şartlar, gerek şahsî vaziyetleri, alâkalı taraflar arasında anlaşma ile tesbit olunacaktır. Umumiyetle, bitaraf bir memlekette hastaneye yatırılmış olup aşağıdaki zümrelere dahil bulunan harp esirleri memleketlerine iade olunacaklardır.

1. Sıhhi halleri doğruca memlekete iade şartlarını tahakkuk ettiren bir surette ağırlaşmış olanlar,

2. Zihni ve bedeni kabiliyetleri tedaviden sonra dahi haylice azalmış olarak kalanlar.

Doğruca memlekete iadeyi veya bitaraf bir memlekette hastaneye yatırılmayı müstelzim malûliyet veya hastalık hallerinin tayini hususunda, ihtilafa dahil alâkalı taraflar arasında hususî anlaşmalar mevcut olmadığı takdirde bu haller, yaralı ve hasta harp esirlerinin doğruca memleketlerine iadeleri veya bitaraf bir memlekette hastaneye yatırılmaları hakkındaki numune anlaşmanın ve muhtelif tıbbi komisyonlara ait olup işbu sözleşmeye bağlı bulunan nizamnamenin ihtiva ettikleri prensiplere göre tesbit olunacaktır.

Tarafsız Memleketlerde Enterne

Madde – 111

Esirleri elinde tutan devlet, esirlerin tabi oldukları devlet ve bu ikisinin kabul edecekleri bitaraf bir devlet, harp esirlerinin muhasamata nihayet verilinceye kadar mezkûr bitaraf devlet ülkesinde enterne edilmelerine imkân verecek anlaşmalar akdine gayret edeceklerdir.

Muhtelit Tıbbi Komisyonlar

Madde – 112

Muhasamatın hemen başlamasından itibaren, hasta ve yaralı harp esirlerini muayene etmek ve bunlar hakkında faydalı her türlü tedbirleri almak üzere muhtelit tıbbi komisyonlar tayin olunacaktır. Bu komisyonların tayini, vazifeleri ve çalışma tarzları işbu sözleşmeye bağlı nizamname hükümlerine uygun olacaktır.

Maamafih, esirleri elinde tutan devlet tıbbi makamlarının mütalâasına göre ağır yaralı ve ağır hasta oldukları aşikâr bulunan esirler, muhtelit bir tıbbi komisyon tarafından muayenelerine mahal kalmaksızın memleketlerine iade olunabileceklerdir.

Esirlerin Muhtelit Tıbbi Komisyonlarda Muayeneye Yetkili Kılınması

Madde – 113

Esirleri elinde tutan Devletin tıbbi makamları tarafından tayin olunanlardan maada, aşağıda sayılan zümrelere dahil yaralı ve hasta harp esirleri bundan evvelki maddede yazılı muhtelit tıbbi komisyonlara muayene edilmek üzere çıkmakta muhtar olacaklardır:

1. Kendi memleketlerinden olan, yahut ihtilâfa dahil olup tabi bulundukları devletle müttefik bir devletin tebaasından olan ve kampta vazife gören bir hakem tarafından teklif edilen yaralılar ve hastalar,

2. Mutemetleri tarafından teklif olunan yaralılar ve hastalar,

3. Tabi bulundukları devletçe, yahut bu devletçe tanınmış olup esirlere yardımda bulunan bir teşekkül tarafından teklif olunan yaralılar ve hastalar.

Yukarıdaki zümrelerden birine mensup olmıyan harp esirleri buna rağmen muhtelit tıbbi komisyonlara muayene edilmek üzere çıkabilecekler, fakat ancak mezkür zümrelerden sonra muayene olunabileceklerdir.

Muhtelit tıbbî komisyonun muayenesine çıkan harp esirlerinin memleketinden olan hekim ile bunların mutemetleri bu muayenede hazır bulunmaya mezun olacaklardır.

Kazaya Uğrayan Esirler

Madde – 114

Kendi kendilerini kasden yaralamış olanlar hariç olmak üzere, kazaya uğrayan harp esirleri memleketlerine iade olunmak ve icabı halinde bitaraf bir memlekette hastaneye yatırılmak bakımından işbu Sözleşme hükümlerinden istifade edeceklerdir.

Esirler Hakkındaki Cezanın İnfazı

Madde – 115

Memleketine iade edilmek veya bitaraf memlekette hastaneye yatırılmak için derpiş olunan şartları haiz olup inzibati bir cezaya çarpılmış bulunan hiçbir harp esiri, cezasını çekmediği ileri sürülerek alıkonulamıyacaktır.

Memleketlerine iadeleri veya bitaraf bir memlekette hastaneye alınmaları mukarrer olup adlî takibata, yahut mahkumiyete uğramış bulunan harp esirleri, kendilerini elinde tutan devlet muvafakat ettiği takdirde muhakemenin hitamından veya cezanın infazından evvel bu tedbirlerden istifade edebileceklerdir.

İhtilâfa dahil taraflar, muhakemenin sonuna veya cezanın infazına kadar alıkonulacak olanların isimlerini birbirlerine bildireceklerdir.

Memlekete İadenin Masrafları

Madde – 116

Harp esirlerinin memleketlerine iade veya bitaraf bir memlekete nakilleri masrafları, esirleri elinde tutan devletin hududundan itibaren bu esirlerin tâbi oldukları devlete terettüp edecektir.

Memlekete İadeden Sonra Fiili Askerî Hizmet

Madde – 117

Memleketine iade olunan hiçbir kimse fiili bir askeri hizmette kullanılamıyacaktır.

KISIM II

MUHASAMATIN HİTAMINDA HARP ESİRLERİNİN TAHLİYEYE

VE MEMLEKETLERİNE İADELERİ

Tahliye ve Memlekete İade

Madde – 118

Harp esirleri faal muhasamatın hitamindan sonra vakit geçirilmeden tahliye ve memleketlerine iade olunacaklardır.

İhtilâfa dahil taraflar arasında muhasamata nihayet vermek için akdolunmuş bir anlaşmada bu yolda bir hüküm bulunmaması halinde veya böyle bir anlaşma mevcut değilse, esirleri elinde tutan devletlerden her biri esirlerin memleketlerine iadeleri zımnında bundan evvelki bentte ifade olunan prensibe uygun bir plan hazırlayarak derhal tatbik edecektir.

Her iki halde de kabul edilmiş olan tedbirler harp esirlerine tebliğ olunacaktır.

Harp esirlerinin memleketlerine iadeleri masrafları her halde esirleri elinde tutan devletle esirlerin tâbi oldukları devlet arasında munsifane taksim olunacaktır. Bu maksatla, bu taksim keyfiyetinde aşağıdaki prensiplere riayet olunacaktır:

a. Mezkûr iki devletin hemhudut olmaları halinde, esirlerin tabi bulundukları devlet onları elinde tutan devletin hududundan itibaren memleketlerine iadeleri masraflarını deruhte edecektir,

b. İki devletin hemhudut olmaması halinde, esirleri elinde tutan devlet kendi ülkesi üzerinden hududuna veya esirlerin tâbi oldukları memlekete en yakın bulunan tahmil limanına kadar harp esirlerinin nakli masraflarını deruhte edecektir. Esirlerin memleketlerine iadesinden mütevellit olan bakiye masraflara gelince alakalı taraflar bunların kendi aralarında munsifane taksimi hususunda anlaşacaklardır. Bu gibi bir anlaşmanın akdi, harp esirlerinin memleketlerine iadelerinde hiçbir veçhile en cüzi bir gecikme için mazeret teşkil edemeyecektir.

Tafsilatlı Usul

Madde – 119

Esirlerin memleketlerine iadeleri, harp esirlerinin nakli hususunda işbu sözleşmenin 46 ilâ 48 nci (48 nci dahil) maddelerinde yazılı bulunan şartlar dairesinde ve 118 nci madde hükümleriyle aşağıdaki hükümler gözönünde tutularak yapılacaktır.

Esirlerin memleketlerine iadeleri sırasında, 18 nci madde hükümleri mucibince kendilerinden evvelce alınmış bulunan kıymetli eşya ile, esirleri elinde tutan devletin parasına tahvil edilmiş olan yabancı paraları onlara geri verilecektir. Her hangi sebepten olursa olsun harp esirlerine memleketlerine iadeleri esasında geri verilmemiş olan kıymetli eşya ile yabancı paraları, 122 nci maddede yazılı istihbarat bürosuna tevdi olunacaktır.

Harp esirleri zati eşyalarını, muhabere evraklarını ve adreslerine gelmiş olan paketleri beraberinde götürmeye mezun olacaklardır; esirlerin memleketlerine iadelerinde cari bulunan ahval ve şeriat icabettirdiği takdirde, bu eşyanın ağırlığı esirin makul olarak taşıyabileceği miktarda tahdit olunabilecektir; her halde, her esir en az yirmibeş kilo götürmeye mezun olacaktır.

Memleketine iade olunan esirin sair zati eşyası, onu elinde tutmuş olan devletçe muhafaza olunacaktır; mezkûr devlet, esirin tabi olduğu devletle eşyanın nakli şekillerini ve bu nakilden mütevellit masrafların tediye süretini tayin edecek bir anlaşma akteder etmez bu eşyayı esire ulaştıracaktır.

Bir cinayet veya ceza hukuku suçundan dolayı haklarında ceza takibatı yapılmakta bulunan harp esirleri, takibatın sonuna kadar ve icabı halinde, ceza müddetinin ikmaline kadar alıkonulabileceklerdir. Aynı hüküm, bir cinayetten veya ceza hukuku suçundan mahkûm edilmiş olanlar hakkında da cari olacaktır.

İhtilâfa dahil taraflar, takibatın sonuna veya cezanın infazına kadar alıkonulacak olan harp esirlerinin isimlerini birbirlerine bildireceklerdir.

İhtilâfa dahil taraflar, dağılmış olan harp esirlerini aramak ve bunların en kısa zamanda memleketlerine iadelerini temin etmek üzere komisyonlar kurulması hususunda anlaşacaklardır.

KISIM III

HARP ESİRLERİNİN ÖLÜMÜ

Ölünün Yakılması, Gömülmesi, Ölüm Belgesi ve Vasiyetname

Madde – 120

Harp esirlerinin vasiyetnameleri, kendi memleketlerinin kanuni mevzuatına göre bu vasiyetnamelerin muteber olması için aranılan şartları yerine getirecek surette tanzim olunacaktır; mezkûr memleket, esirleri elinde tutan devlete bu şartları bildirmek üzere lazım gelen tedbirleri alacaktır. Harp esirlerinin talebi üzerine ve her halde ölümlerinden sonra, vasiyetname derhal hâmi devlete gönderilecek ve musaddak bir sureti Merkez İstihbarat Ajansına tevdi olunacaktır.

Esarette ölmüş olan bilcümle harp esirlerinin işbu sözleşmeye bağlı numunesine uygun ölüm ilmuhaberleri veyahut mesul bir subay tarafından tasdik edilmiş listeleri, 122 nci madde mucibince kurulmuş olan harp esirleri istihbarat bürosuna en kısa zamanda gönderilecektir. 17 nci maddenin üçüncü bendinde sayılan hüviyete mütaallik malümat, ölümün mahal ve tarihi, ölümün sebebi, defin mahal ve tarihi ile, mezarın teşhisi için lüzumlu bilcümle malûmat mezkûr ilmuhaber veya listelerde gösterilecektir.

Ölünün gömülmesinden veya yakılmasından evvel, ölüm sebebinin tesbitine, bir rapor tanzimine ve icabı halinde, müteveffanın hüviyetini tayine medar olmak üzere cesedin tıbbî bir muayenesi yapılacaktır.

Esirleri elinde tutan devletin resmî makamları; esarette vefat eden harp esirlerinin şerefle ve imkânı varsa mensup oldukları dinin merasimiyle defnedilmelerine, mezarlarına hürmet edilmesine, münasip bir şekilde bakılmasına ve her zaman yeri bulunacak surette işaretlenmesine itina edeceklerdir. İmkân elverdikçe, aynı devlete mensup olan müteveffa harp esirleri aynı yerde defnolunacaklardır.

Ölen harp esirleri, müşterek bir mezar yapılmasını zaruri kılan mücbir bir sebep olmadıkça ayrı ayrı defnolunacaklardır. Cesetler ancak mücbir sıhhi sebeplerin ilcasiyle veya müteveffanın dini icabatından olursa veyahut kendisi bu yolda bir arzu ifade etmiş bulunursa yakılabilecektir. Cesedin yakılması halinde keyfiyet, sebepleriyle birlikte vefat ilmuhaberinde zikredilecektir.

Mezarların daima yeri bulunabilmesi için; tedfin işine ve mezarlara taalluk eden bilcümle malûmat, esirleri elinde tutan devletin kuracağı bir Mezarlar Servisi tarafından kaydolunacaktır. Mezarların listeleriyle gerek mezarlıklarda, gerek sair yerlerde defnedilmiş olan harp esirlerine ait malûmat, esirlerin tabi oldukları devlete, bildirilecektir. Bu mezarlara bakmak ve sonradan vukubulacak her ceset naklini kaydetmek, ülkeye hakim bulunan devlet bu sözleşmeye taraf olarak dahil ise o devlete terettüp edecektir. İşbu hükümler, esirin asıl memleketi bu hususta almak istediği kati tedbirleri bildirinceye kadar mezarlar servisi tarafından muhafaza edilecek olan küller hakkında da caridir.

Esirlerin Öldürülmesi Veya Esirlere Özel Olarak Fenalık Yapılması

Madde – 121

Bir harp esirinin, bir nöbetçi veya diğer bir harp esiri veyahut sair bir kimse tarafından sebebiyet verilen veya sebebiyet verildiğinden şüphe edilen ölümünün veya yaralanmasının veya sebebi bilinmeyen her ölümün hemen akabinde, esirleri elinde tutan devlet tarafından derhal resmi tahkikata tevessül edilecektir.

Hâmi devlete bu hususta derhal bir tebliğ yapılacaktır. Şahitlerin ve ezcümle harp esirlerinin ifadeleri alınacak ve ifadeleri muhtevi bir rapor mezkûr devlete gönderilecektir.

Şayet tahkikat neticesinde bir veya birkaç kişinin suçlu oldukları anlaşılırsa, esirleri elinde tutan devlet mesul veya mesuller hakkında adli takibat yapılması zımnında bilcümle tedbirleri alacaktır.

BAP V

İSTİHBARAT BÜROSU VE HARP ESİRLERİNE YARDIM

CEMİYETLERİ



Millî Büro

Madde – 122

Muhasamatın hemen başlangıcında ve bilcümle işgal hallerinde, ihtilâfa dahil bulunan taraflardan her biri kendi hükmü altında bulunan harp esirlerine dair resmî bir istihbarat bürosu kuracaktır; 4 ncü maddede yazılı zümrelerden birine mensup şahısları ülkelerine kabul eden bitaraf veya muhasamat dışı devletler bu şahıslar hakkında aynı suretle hareket edeceklerdir. Alakadar devlet, istihbarat bürosunun gereği gibi işleyebilmesi için lüzumlu bina, levazım ve memurlarla mücehhez olmasına dikkat edecektir. Mezkûr devlet, işbu sözleşmenin harp esirlerinin çalıştırılması hakkındaki kısmında münderiç bulunan şartlara riayet ederek bu büroda harp esirleri kullanmakta serbest olacaktır.

Mümkün olan en kısa zamanda, ihtilâfa dahil devletlerden her biri 4 ncü maddede yazılı zümrelere mensup olan ve eline düşen her düşman şahıs hakkında, bundan evvelki maddenin dördüncü, beşinci ve altıncı bentlerinde zikri geçen malûmatı kendi istihbarat bürosuna verecektir. Bu zümrelerden birine mensup şahısla