Join the new world

RYASTRYOUS 3. BÖLÜM VOLDEN GEÇİDİ

Volden geçidi hakkında bilgi: Tamamı ile benim uydurduğum bir köprü. Böyle

köprü yok normal hayatta yok. Tamamı ile hayal unsuru olan bu köprü 12 km

uzunluğunda eni 60 metre genişliğinde olan bir köprü yapılmakta olan

Birmingham Kalesine mesafesi baya uzak olan bir geçit


3. bölüm

Düşman iki en önemli yere askeri üs kurmaya başlamıştı.

Bunlardan bir tanesi yapılmakta olan Birmingham Kalesinin 25 km doğusunda

diğeri ise yapılmakta olan Birmingham Kalesinin batı kısmında ve sadece 7

km uzaklığında idi.

Bu askeri üs Volden geçidinin çok yakında idi.

Ammountlar bu askeri üs’te bulunuyordu çok kalabalık bir görüntü çizen bu

grup oldukça vahşi ve bir o kadarda gizemli sandıklar taşıyordu.

Bu askeri üssün yakınında şiddetli çatışmalar oluyordu.

Abharov ve askerleri burada bulunuyor. Düşmanlara karşı önemli bir direniş

gösteriyorlardı.

Türk komutanı olan Halil, sık sık Rus birliğine destek ve yardımlarda

bulunuyordu.

Ülke başkanları Birmingham Kalesine çok yakın olan bir askeri bir karakolda

bulunuyorlardı.

Ülke başkanları Hanry’nin popülerliğinden dolayı kendilerini koruma

görevlerini istemişlerdi.

Kendisine böyle bir görevin verildiğini öğrendiğinde, Hanry memnuniyetlik

duydu.

Ülke başkanları artık Birmingham Kalesinde ne yapılması konusunda

hemfikirlerdi.

kale bir an önce kurulmalıydı.

bunun için en önemli mühendisler Birmingham Kalesinin kurulması için öncü

oldular.

düşmanda boş durmuyordu. büyük savaş için hazırlıklarını yapıyordu.

Birmingham Kalesine yakın olan askeri üssün liderliğini Gastorn yapıyordu.

Gastorn Ammountlara etrafta devriye yapmalarını birileriyle

karşılaştıklarında imha etmeleri görevini vermişti. Ammountlar David’lere

doğru yaklaşmışlardı.

--

Lucas: Çok kalabalıklar buraya geliyorlar buradan ayrılmamız gerekiyor.

dolambaçlı yollardan gideceğiz az ileride bekleyen iki tane minibüs var

Davi😛 Yolu uzatmış olacağız bu durumda gideceğimiz her yönü de kapatmışlar.

Halil: Dolambaçlı yolları geçtikten sonra bizi bekleyen çok tehlikeli bir

mağara var.

mağaranın içinden geçerek Volden köprüsüne yaklaşmış oluruz.

Davi😛 Mağaradan geçmesek olmuyor mu?

Halil: açık bir arazi var düşmanın orada biriktiğini düşünüyoruz orada

düşmanla çatışabiliriz ancak mağaraya daha çok var.bu iki minibüs ile

gidebileceğimiz kadar gideriz. Küçük bir yerleşim merkezinin içinden

geçeceğiz. Ondan sonra aşmamız gereken çok yokuş olan bir dağ var; Dağın

tepesini aştıktan sonra mağaralar başlar.

Pipe: Çok yolumuz var daha desenize git git bitmez.

Lucas: Çok yaklaştılar bir an önce hareket edelim.

Ammountlar çok yaklaştı binelim.

Ammountların ellerinde Tros Füzeleri vardı.

bir kaç tane atılan Tros Füzesi bizim grupta telaş yarattı.

Antony: bir an önce binelim şu minibüslere yoksa hepimiz öleceğiz.

Pipe: David hadi hadi!!

Davi😛 Tamam burada beklemeyeceğiz halil sen önde yol göster bazılarımız o

öndeki araca binsin. gerisi ise diğer araca binsin, iki minibüse binen

David ve arkadaşları hızlıca yola koyuldular.

Ancak bir cehennemden başka bir cehenneme gittiklerinin farkında değillerdi.

Gidecekleri küçük yerleşim merkezi düşman tarafından işgal edilmişti.

Ülke başkanları Birmingham Kalesinde halkı örgütleyecek ve onun peşlerinden

koşturacak birini arıyorlardı. Kısacası Birmingham Kalesi için aradıkları

şey savaşı yönetebilecek bir komutan idi. Ülke başkanları çoktan

kararlarını vermişti.savaşı yönetecek kişi Hanry idi.

---

Davi😛 Yolu uzattıkça uzatıyoruz bu ne iş Volden geçidi beni ürkütüyor

nasıl geçeceğiz o geçitten çok uzun bir geçit daha oraya bile varamadık kim

bilir ne türden tehlikelerle karşılaşacağız.

Birden Lucas titremeye başladı

Pipe: Lucas iyi misin?

Lucas buz gibi kesilmişti.

ve gözünün önüne ileride gerçekleşecek olan bazı kesintiler belirdi

(Pipe: Kalk kalk savaşı kaybediyoruz. Surlar üzerimize yıkılmadan bu

savaştan galip çıkalım. Komutanımız öldü hadi David hadi kalk kalk.

Davi😛 Biz bu savaşı zaten bu kalenin içinde yapmakla zaten kaybettik

neslimiz yok ediliyor.)

Kendi cesedini kalenin içinde gören Lucas daha da dehşet uyandıracak bazı

kesintiler görmeye devam ediyordu

Lucas: gelecekler, görecekler, öldürecekler.

Biz ise hiç bir şey yapamıyoruz. Neslimiz yok edilecek.

Ryastryous zaferini ilan edecek.

Bu arada İngiltere başbakanı William Hanry’yi yanına çağırtarak kendisiyle

ile ilgili bir şeyler söylemek istiyordu.

William: Hanry hoş geldin , seni niye yanıma çağırdım merak ediyor musun ?

Hanry: Bir görev vereceksiniz diye tahmin ediyorum.

William: çok daha ötesi sen bu savaşı yönetecek komutan olacaksın bütün

sorumluluğu sana veriyoruz.

Hanry: Başbakanım çok teşekkür ediyorum ama niye ben? Kendimi yetersiz

buluyorum.

William: Sen seçildin kimseye de güvenmiyorum bir an önce Birmingham

Kalesine varmalıyız. Tabi ki arkamızda destekçilerimiz ile etkili bir

propaganda ile halkımızı Birmingham Kalesine taşıyıp otobüsler,

minibüslerle ve tabi ki korumalarımız ile

biliyorum oraya varmamız kolay olmayacak hatta düşman önümüze çeşitli

engeller koyacak.

Hanry: başkanım az tehlikeli yollardan geçerek Birmingham Kalesi

varabiliriz.Volden köprüsünden geçmeliyiz.düşman önümüze bir set kurmuş

William: bırak şimdi sen onu asıl amacımız olan propagandamızı bir an önce

yapalım ve örgütlenelim.

Hanry: kaç minibüs ve otobüsten bahsediyoruz başkanım yaklaşık

William: tahminim 30-40 civarı diye tahmin ediyorum bizler araçları

tamamladığımızda yola çıkarız.Zaten herkes farklı yollardan Birmingham

Kalesine varmak isteyecektir böylelikle.

Volden geçidine kadar gidebileceğimizi düşünüyorsun değil mi ?

Hanry: düşman Volden köprüsünün yakınlarında askeri üs kurmuş orada

örgütleniyor ve asıl savaş için hazırlıklarını yapıyorlar.

çatışabiliriz onlarla bu nedenden dolayı Volden köprüsünden sonra

Birmingham Kalesine yaya gitmek zorundayız.

William: 3 güne kadar yola koyulmamız şart bunun için bir an önce etkili

bir propaganda ile isteklerimizi gerçekleştirmeliyiz.

----

Pipe: Kasabaya yaklaşıyoruz dikkatli olalım.

Lucas: araçtan inelim arabaları imha edecekler

füzeler fırlatılacak

Pipe: Tros Füzesi bunlar

Albert: hadi terkedelim araçları

arkadaki münibüse sellektör yakalım ki anlasınlar.

kasabanın en içlek ve en tehlikeli yerinde önden giden minübüs arkadaki

araca sellektör yakmaya başladı

Rambo Jack: bunlar niye sellektör yakıyor ?

durdular ve araçtan iniyorlar anlaşılan bir tehlike var bizde araçtan

inelim.

araçlardan inen David ve arkadaşları otuz saniye sonra minibüslerinin

düşmanın en önemli ve güçlü silahlarından biri ile infilak ettirilmelerine

şahit olacaklardı.