28 Şubat haklı mıydı ?

Day 3,540, 18:25 Published in Turkey Serbia by Cubbeli Oteki Hoca


28 Şubat'ta askerin sivil idareye ayar çekmesi hep kötü olarak anlatıldı. Demokrasimizin altın çağını yaşadığı 60 yıldır devam eden süre içinde Türk toplumunun demokrasiyi bir amaç değil araç olarak kullanmak istediğini, bir örgütün veya bir cemaatin, eli silahlı olsun veya olmasın devletin her koldan nasıl bir kuşatma altına almak istediğine şahit olduk,oluyoruz.

Fethullah Gülen'in kitaplarında özellikle 28 Şubat ayarını kötülediğini,bunun bir ulusalcı girişim olup, iddia edildiği gibi örgütlere yönelik değil askerin hakimiyet alanını genişletme planı olarak tee üniversite de okumuştum. O zamanlar ( 2005 civarı ) üniversitede bulunan sağ ve sol kesimler birbirlerini '' asker postalı '' yalamakla suçluyorlardı.

O dönemlerde AKP üyesi olan öğrenciler muhterem hocaya pek saygı gösterirler, hatta kitaplarını ücretsiz olarak sıralarımıza bırakırlardı. Yalana gerek yok, AKP üyesi olup da Fethullah Gülen'e 2005 yıllarında '' Vatan Haini '' diyemezdiniz kardeşim ! Yoktu öyle bir özgürlüğünüz ( gerçi hala korkarak diyorsunuz o ayrı )

Sosyoloji okuduğum için yakından takip ettiğim bu süreçte İslamcı kesimin bilhassa Türkçü olan ( Ülkücü değil ) gençliği üniversitelerde istememesi, bunlarla aralarına mesafeler koymalarıdır. Türkçüler, Fetocu gençlere '' Amerikan piçleri '' diye laf atarken, Fethullahçı Ak Genç Türkçülere '' Kemalist piçler '' diye laf atarlardı. Tabii doğru düzgün oturup konuşanlar da yok değildi ancak bunlarda bir süre sonra ana bacı birbirlerine girerlerdi.

Sosyolojik konuyu bir kenara bırakırsak

28 Şubat'ta asker yönetime müdahale etmiş, pek çok hukuk dışı işe imza atmıştır bunda bir itirazım yok ancak !

28 Şubat Kararlarında en çok ilgimi çeken maddeler şunlar

7-İrticai faaliyetleri nedeniyle Yüksek Askeri Şura kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ilişkileri kesilen personel konusu istismar edilerek TSK'yi dine karşıymış gibi göstermeye çalışan bazı medya gruplarının silahlı kuvvetler ve mensupları aleyhindeki yayınları kontrol altına alınmalıdır.

8- İrticai faaliyetleri, disiplinsizlikleri veya yasadışı örgütlerle irtibatları nedeniyle TSK'dan ilişkileri kesilen personelin diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamı ile teşvik unsuruna imkan verilmemelidir.

9- TSK'ya aşırı dinci kesimden sızmaları önlemek için mevcut mevzuat çerçevesinde alınan tedbirler; diğer kamu kurum ve kuruluşları, özellikle üniversite ve diğer eğitim kurumları ile bürokrasinin her kademesinde ve yargı kuruluşlarında da uygulanmalıdır.


Tanıdık gelmiyor mu ? Özellikle 9.maddeyi tekrar okuyun beyler

28 şubatı savunmuyorum, askerin görevi yönetime karışmak veya yönetimden belli taleplerde bulunmak asla değildir lakin bu madde bize şunu göstermiyor mu : Askerin içine dinsel grupların sızması var !

28 Şubat'tan sonra bir ilginçlik daha var ki Fethullahçılar eliyle ( kimse halk falan demesin ) yükseltilen bir AKP var ! Bu AKP'yi başlangıçta destekleyenler askerin içine sızan ve 28 şubata yol açan Fethullah Gülen ve cemaati değil miydi ?

Bir ilginçlikten daha bahsetmek gerek ,

Recep Tayyip Erdoğan daha milletvekili bile değilken Amerika'da kimlerle neyin pazarlığı içerisindeydi ? Bu ziyaretlerinde bizzat Amerikan Başkanı ile görüşen Erdoğan'ın görüşmelerde neler konuşulduğu neden açıklanmadı ? Daha da önemlisi Bülent Arınç neden o dönem Fethullah Gülen ile bazı meseleleri '' aydınlatma '' hazırlığı içerisindeydi ?



Burada bir art niyet aramıyorum sadece soruyorum , düşünelim.

Tayyip Erdoğan ne sıfatla oradaydı ? ve nelerin sözünü aldı veya verdi ?

Bülent Arınç neden Fethullah Gülen ile görüştü ve neler konuştular ?

George Soros neden AKP'ye yüklü miktarlarda bağış yaptı ? ( daha geçen gün yahudi şirketlerin vakti zamanında akp ye yaptığı bağışlar halka sunuldu tabi bizim süper medya konuşmaya cesaret edemedi )

Tayyip Erdoğan'ın bir mektubunu inceleyelim

ABD'nin Türkiye'yi de bölen Büyük Ortadoğu Projesi'nin görevilisi olduğunu her fırsatta söyleyen Tayyip Erdoğan'ın 4 Kasım 2002 tarihinde yani seçimlerden 1 gün sonra ABD Savunma Bakan Vekili Paul Wolfowitz'e yazdığı ihanet belgesini getiriyoruz ekranlarınıza.
Dr. Paul Wolfowitz
Savunma Bakan Vekili
Pentagon
Washington DC, 20301
Ford
4 Kasım 2002

Değerli Dr. Wolfowitz,
Ülkelerimiz arasındaki tarihsel ortaklık ve dostluğun gelecekte de sürmesi ümidimi paylaşmak için, bu mesajımı ortak dostlar aracılığıyla doğrudan size ulaştırmak isterim.
Seçim sonuçlarının bizim genelkurmay saflarında biraz rahatsızlık yaratmış olabileceğinden, resmî konumunuz gereği, hiç kuşkusuz haberdarsınızdır. Bilmenizi isterim ki, onların Türkiye'nin müreffeh, seküler (çağdaş) ve birinci dünya topluluğunun güvenilir bir üyesi olması ümitlerini partim ve ben de paylaşıyoruz. Ve geçmişte hiç olmadığı kadar birleşmiş olan ülkemizin çıkarları için en iyisi olacak şekilde birlikte çalışabileceğimiz kanaatindeyim.
Bu amaçla, Org. Özkök ile mümkün olduğu kadar kısa sürede mahrem, özel bir toplantı yapabilmeyi ümit ediyorum. Özel cep numaram şudur: 0533 7…
Bu yardım ve ülkeme geçmişte gösterdiğiniz dostluk için çok teşekkürler.
Sizinle kişisel olarak görüşmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Samimiyetle sizin olan,

Recep Tayyip Erdoğan
Genel Başkan


Büyük Orta Doğu planı içerisinde geliştirmek ve yeniden dizayn edilmek istenen Orta Doğu da ne amaçlanıyordu ? ve Türkiye'nin Orta doğu da üstlendiği görev neydi ? Türkiye bölgenin tartışmasız lideri mi olacaktı ?

ve daha ilginç bir şey daha

Graham Fuller'i hepimiz şu ünlü sözünden tanırız



Bugün ( sanırım yeni keşfettiler ) feto ile ilişkisi olmakla suçladıkları Fuller'in başkanlık sistemini desteklediğini biliyor muydunuz ?



Gerisini de bu kitapta kendi anlatıyor ... Yeni Türkiye adının da nereden geldiği belli oldu sanırım.


Öyle veya böyle , Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak istesek de istemesek de Türkiye Cumhuriyeti artık bir Orta Doğu devletidir. Hukuk ve Anayasal süreç tamamiyle tıkalıdır ve ülkeyi yöneten kadrolar birbirlerine güvenmemekte, sadece günü kurtarmaya yönelik çalışmalar yapmaktadırlar.

Gazeteciler , yazarlar , farklı düşünen herkes hukümet için birer potansiyel teröristtir. Hatta şu makaleyi bile polise götürseniz çok rahatlıkla işlem bile başlatabilirsiniz.

Peki sonra ne olacağız ? Tayyip Erdoğan etrafında zorunlu bir birleşme yaşayan muhafazakar kitle Erdoğan sonrasında birbirlerini yemeyecek mi sanıyorsunuz ?

Kusura bakılmasın ;

Türkiye devleti belli bir grubun tekelinde işleyen bir şirkettir

Ordusu yok edilmiştir saygınlığı yerlerdedir

Devlet memurları fişlenme korkusu ile rahat değildir

Tayyip Erdoğan karşıtları aynı zamanda devletin de düşmanı potansiyeli taşımaktadır

Türkiye Cumhuriyeti zenginleştiğini zannederek fakirleşen , geliştiğini zannederek yabancı sermaye ile geçinen , din ile uyutulan asalak bir topluma sahiptir.

Son devrede Türkiye Cumhuriyetini hala bir hukuk devleti olarak görmek bize kısmet olmuştu artık hukuk da kalmadı cumhuriyette ...

Zamanında İran solcularından olan bir yazarın ünlü bir kitap adıyla bitiriyorum

'' İran'da soluyor çiçekler '' vs '' Türkiye'de soluyor çiçekler ''



Polonya'dan sevgilerle

















İlk yoruma son param 1700 lira verilecektir , oyunu bırakıyorum.

Oynadığım süre zarfınca biriken parayı devlet başkanına devlet adına kullanması için vermiştim o yüzden fazla mal mülk yok piçler