Join the new world

Tarih 1919. Bir yandan Osmanlı İmparatorluğu'nun nasıl parçalanacağı hesaplanırken, diğer yandan Amerika, İtalya'yı Türkiye'den uzak tutmaya çalışıyor.

Başkan Wilson, Fiume'yi İtalyanlara bırakmayı reddediyor ve İtalyanları aşağılar şekilde demeçler veriyor.

Sen misin İtalyanları aşağılayan, İtalyanlar sokaklara yığılıyor ve ABD Başkanı Wilson'u çok sert sözlerle protesto ediyorlar.

O dönemde Fransızların ağzında bir söylem var: "Nerede bir Fransız varsa orası Fransa'dır." Protestolarda İtalyanlar bu sözü Amerika'ya karşı söylüyorlar: "Nerede bir İtalyan varsa orası İtalya'dır."

Yani Fiume bizimdir demeye getiriyorlar.

Fiume için savaşan İtalyan birlikler, faşist İtalya'nın kurucuları olmuşlardı. (İngilizlerle savaştığı için Atatürk'e de hayranlardı.)

Marvel'in Thor 3 filminde buna benzer bir söylem bulunur.

Filmi izleyenler bilir; Asgard gezegeni yok olmak üzeredir; fakat Kral Odin, kendini fazla üzmez... Dünya'ya gelmiştir...

Çocukları onu Dünya'da bulur ve "Asgard'ın yok olacağını" söylediklerinde Odin, Norveç kıyılarını göstererek şöyle der:

"Asgard bir toprak parçası değildir; halktır. Şurası Asgard olabilirdi."

Filmin sonunda orası Asgard olur.

Yani nerede bir Asgardlı varsa orası Asgard demeye getirirler...

Daha önce yine Marvel'den Tanos'un sözlerini paylaşmıştım. Bakın ne demişti:

"Geçmişi hatırlayanlar olduğu sürece, gelecekte olabilecekleri kabul etmeyenler daima olacak. Direnecekler. Bu evreni ve sizi yok edeceğim. Böylece sadece kendisine verilenleri bilen yaşamlar olacak. Minnettar bir evren..."

Dünyaya bir yandan hümanizm, anti ırkçılık satarken, tıpkı Rambo filmlerindeki gibi zihinleri de gizlice işgal ediyorlar.

Nerede Amerikalı varsa, Amerika kanunları oradadır... Öyle mi?
Bkz: Kapitülasyonlar

"Nerede Suriyeli varsa, orası Suriye'dir," mi?

Dünyaya dünya vatandaşlığı masalı satan Amerika'nın vatandaşlık yemini "Şimdiye kadar vatandaşı olduğum herhangi devlet ve egemenliğine bağlılığımı ve sadakatimi reddediyorum," diye başlar.

Onlar ulus devlete ve Amerikancılığa taparken, bize de didişmek düşer.

Ertürk Özel