Dolar Kuru Uzerinden Bir Memleket Analizi
Walpole
Simsek kankim blogunda guzel bir makale yazmis.
http://www.simsekblog.com/2017/11/Para-Birimleri-Degerleri.html
Bizden de okumamizi ve yorumlamamizi istedi.
Oraya yazdigim yorumu buraya da kopyalayip paylasmak istedim. Iyi okumalar.
Bir analoji ile baslayalim. Bir aile dusunelim. Bu ailenin belli bir geliri ve giderleri vardir. Giderlerin gelirlerden cok olmasi durumunda, bu acik borc ile kapatilmak zorundadir. Ve diyelim, acik uzun sure boyunca devam etti ve kredi kartinin limiti doldu, yani artik borc alamiyacagiz, yapilabilecek tek sey giderlerimizi kisip hayat standartlarimizi dusurerek butcemizi denklestirmektir.
Aile boyutundan ulke boyutuna geldigimizde, temel mantik aynidir. Yurtdisina sattigin mal ve hizmetler senin dis gelirlerindir. Yurtdisindan aldigin mal ve hizmetler dis giderlerindir. Giderlerin gelirlerinden fazla ise, ki buna odemeler dengesi acigi denir, acigi 3 yoldan biri ile kapatman gerekir. 1- Dogrudan yabanci yatirim. 2- Yabanci portfoy yatirimlari 3- dis borc.
Eger bu 3 kaynaktan gelen para senin acigini kapatmaya yetmiyorsa, yapacagin sey ayni aile gibi giderlerini kisip hayat standartlarini dusurrerek acigi kapatmaktir. Ulkeler boyutunda bu gider kisiliminin yolu milli paranin degerini dusurmektir, ki bugun Turkiye'nin yasadigi durum da budur.
Ulkemiz kronik olarak odemeler dengesi acigi veren bir ulkedir. 2016 yili acigimiz 30 milyar dolar civarinda iken 2017 yili sonu acigimizin 40 milyar dolari bulmasi beklenmektedir.
Bu acigi kapatmada 1. derece oneme sahip yabanci yatirimlar, ulkemizdeki siyasal belirsizlikler, hukuk devletine inanc algisindaki sert dususler ve uluslararasi piyasalarda daralan nakit bollugu yuzunden azalmaktadir. Ulkemiz eskisi kadar kolay ve bol dis sermaye cekememektedir.
Bu soruna ek olarak, ulkemizin net dis borcu 450 milyar dolar seviyesindedir, ki bu bizi dunyanin en fazla net borcu olan 5-6 ulkesinden birisi yapmaktadir. Yani kredi kartimizin limiti dolmak uzeredir, ve bize yeni kredi karti vermeye gonullu yabanci banka bulmak giderek zorlasmaktadir.
Dolayisiyla, yabanci yatirimlarinda azalma ve dis borc bulmada zorlanma yuzunden bizde mecburen paramizin degerini dusurerek acigi yamamaya calismaktayiz.
Kur hareketleri bazinda son 4 senede milli paramizin yari yariya deger kaybetmesinin temel nedeni budur.
Bu trendi durdurup, hatta paramiza deger kazandirmak istiyorsak yapilacak seyler de kisa, orta ve uzun vadeli olmak uzere bellidir.
Kisa vadede yapilacak en kolay hamle faizleri artirmak, ulkemize borc vermeyi risk olarak goren yabanci yatirimcilari risk almaya tesvik etmektir. Bu noktada faizlerin enflasyonun temel nedeni oldugu hurafesini durmadan tekrarlayanlara bir cift laf etmek lazim. Faiz enflasyonu etkileyen nedenlerden biridir, dogru, lakin dolar kurunun seviyesi cok daha onemli bir etkendir. Faizlerde %2-3 puanlik artisin enflasyona etkisinden ocu gibi korkarken, dolar kurunun birkac hafta icinde %10 yukselmesini gormezden gelmek, hele ki bizim gibi enerji ihtiyacini %90lar mertebesinde disaridan ithal bir ulke icin, absurd bir komedidir.
Kisa vadede yapilacak diger sey ki, herseyden daha onemlidir, hukuk devletini ve demokratik kurumsallasmayi ileriye tasiyacak hizli bir reform surecini baslatmaktir, ki yabanci yatirimci ulkemize yatirimi riskli bir kumar olarak gormeyi biraksin.
Orta ve uzun vadeye gelince yapilacak sey disaridan ithal etmek zorunda oldugumuz mal ve hizmetleri kendimizin uretecegi bir ekonomi icin yatirim yapmak ya da yatirimlari tesvik etmektir.
Carpici bir ornek olarak petrokimya urunlerini gosterebilirim. Malum biz hampetrolu ithal eden bir ulkeyiz. Rafinerilerimiz, hampetrolden yakit uretimi icin kullanilcak kismini alip, geriye kalan kismini, ki bu kisma NAFTA deniyor, petrokimya sirketlerine satmaktadir. Lakin sorun su ki, ulkemizdeki tek petrokimya kurulusu olan PETKIM'in kapasitesi rafinerilerimizden cikan NAFTA'nin %20-25'ini islemeye ancak yetmektedir. Geri kalan %75-80, cerez parasina (2 milyard dolar) yurtdisina satilmakta, yurdisindaki tesislerde islenip, polimer urunler olarak ulkemize ithal edilmektedir, ki biz de bu urunlere her sene 14-15 milyar dolar civarinda bir rakam odemekteyiz.
Nedir bu ornekteki rakamlarin soyledigi: 3 ya da 4 tane daha Petkim tesisini ulkemizde kurdugumuzda, yillik acigimiz olan 30-40 milyar dolarin, 12-13 milyar dolarini tek kalemde kapatmamiz mumkundur.
Petkim'in 1965 yilinda kuruldugu, ve aradan gecen 50 kusur senede baska bir petrokimya tesisini acamadigimiz gercegi goz onune alinirsa, ulkemizin ekonomi politikalarinin ne derece mantiksizca ve saskolozca oldugunu belgelemis oluruz sanirsam.
Saygilarimla.
Walpole
Bonus:
Comments
ehonomimiz coh eyii len...
Heee, basbakan Binali'ye gore 2023 milli gelir hedefimize simdiden ulasmisiz.
Saka degil, adamin kendi agzindan duydum. xdxdxdxd
panku 10 yıl once bu tur makalelere altın cok guzel fikirlerimi yazardım ama artık
BUYUK RESMİ gordum...
Hacoguz ve turevleri gibi yaratıklar oldugu surece ne ekonomi nede ulke duzelir...
kısacası yazmak için ayırdıgın zamana yazık...
soylemeden gecemiyecem
bok vardı dondun a.q ulkesine
@vandals
Sairin dedigi gibi kanki, "sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasil cikar karanliklar aydinliga?"
Hacoguz ve turevlerinin varligi ve coklugu insanlik tarihi dedigimiz buyuk nehir icindeki kucuk bir tirbulans, bir anomaly. Nehir akmaya mecbur oldugu gibi, onlarda yok olmaya mahkum.
Bu yuzden zaman kaybi diye bir sey yok. Enseyi karartmamak lazim.
hep 50 liralık yiyişiyom
Çok uzun. Okumadım. Makaleni al başına çal.
üçünç sall
caps güzelmiş xd
Yazıya tamamen katılmakla beraber eklenecek bir sürü indikatör olduğunu düşünüyorum. Ama kısa tutmak istemiş herhalde Walpole. En basitinden buraya devletin sürdürülebilir yatırımlarının neredeyse hiç olmayışı ve yatırımı geleceği olmayan inşaata kurduğu da eklenebilirdi. Eksik olduğu için söylemiyorum, o kadar çok yönden - durumdayız ki insan hangisinden bahsedeceğini şaşırıyor.
Cilt cilt ansiklopedi yazilir, yine de eksik seyler kalir kanki.
Petrokimya orneginin sonuna yazmadim ama zaten yazmadan da bangir bangir bagiriyor gercek yuzumuze: Yeni petkimleri kurmak yerine, uzerinden gecilmeyen kopruler ya da kanal istanbul gibi sacma sapan mega projeler yaptiginda iste ulke ekonomisinin duze cikmasi zor
değerli TL, ithalat ucuz olsun diye istenen bir durumdu. çünkü üretim tüketim her şey yurt dışından.
giderleri kısmak için paranın değerini düşürmek diye bişey yok ama daha fazla rekabet gücü kazandırmak ve ihracatı artırmak için paranın değerini düşürmek mümkün.
TR yıllardır değerli para politikası güdüyor ama bunu destekleyecek yabancı parayı ülkeye çekemiyor artık. 2008den sonra kriz teğet geçmedi, içimizden geçti. çok güzel yabancı para geldi bize ama bunun nedeni bizim ekonomimizin sağlam olması değil, dünya lideri ekonomilerin merkez bankaları faizleri sıfıra yakın seviyeye düşürdüğü için bize geldi.
son yıllarda yabancı para da gelmez oldu. bahsettiğin üç yabancı para cinsinin 4.sü de var. net hata noksan kalemi. tarihi rekorlar kırıyor. 2016 11 milyar dolar. nerden geldiği belli olmayan, kayıt dışı para.. ama ekonomiyi düzlüğe çıkarmaya yetmiyor. dövizi de dizginleyemiyor. zaten dünya yavaştan faizi arttırmaya başladı, bize para gelmez bu saatten sonra. bizde reel faiz getirisi sıfır.
merkez bankası enflasyonla mücadeleyi bıraktı kurla uğraşıyor. bence kur olması gereken yerde hatta hala düşük. halbuki kuru dalgalanmaya bırakmıştık. merkez bankası 12,5 bandında faiz belirliyor ama piyasa faizi 15'leri aştı. zaten merkez bankası 13ün üstüne çıkarsa faizde kırbacı vatandaşa vurmuş olur.
sorunun çözümü konusunda haklısın. kurla faizle uğraşarak bu iş yürümüyor. sorun belli. üretmek yerine ithal ediyoruz. en önemli üretim kalemlerimizi de kaybettik.
güya 2002'de seçimlere girerken akp nükleer santral kuracağız demişti. 20 sene olacak hala ortada santral yok. doğal gazla kömürle elektrik üretiyoruz. ülkeye akp döneminde 700 miylar yabancı para geldi ama bunun 70 milyarı yatırıma harcanmadı. marmaray bile 5 milyara mal oldu. nerde kaldı bu amk parası...
özetle sitmişim ekonomisini, bu anlayışla ekonomi dönmez..
1 dolar= 4 lira kuru dusukse biz mahvomusuz kanki. Son 4 senede lira yari yariya deger kaybetti. Dogal olarak enflasyon, ve enflasyona bagli olarak faizler cift haneli rakamlara cikti. Bana, enflasyonu tek haneye dusurmek onumuzdeki birkac sene icinde pek mumkun gozukmuyor.
yazılar çok uzundu okumaya üşendim ama fikrimi yazayım istedim.
bu ülkede 2011-2012 yılından beri ekonomik kriz var. ilan edilmedi, etmek istemediler. turizm sektöründeyim ve bu ülkenin can damarı diyebiliriz. yıllardır kan ağlıyor sektör. çevredeki esnafı da hesaba katarsak 5-6 yıldır bu krizin içerisindeyiz.
hatta rusya'nın ekonomik krizi ile birlikte biz de can çekişmeye başladık, o zamanlarda çevreme söylediğim tek söz vardı. malı mülkü satın rubleye basın. taşak geçenler oldu, param olmadığı için basamadım pek tabi. şu anda nereden baksanız ruble 2-2.5 katı değer kazandı.
sadece ruble değer kazanmadı, blogun bir kısmına göz attım, doğru tespit yapılmış. dolar ve euro değer kazanmıyor, türk lirası değer kaybediyor.
bunun başlıca sebebi ihracat yapamıyor olmamız, üretim yapamıyor olmamızdır. her şeyi ithal ediyoruz ve ülkenin içinde bulunduğu ohal ortamı, kriz durumları da değer kaybetmesini ekliyor, yabancı yatırımcıların ülkeden ayağını kesiyor.
böyle giderse ki ekonomistlerin tahmini sene sonuna doların 3,85-3,90 göreceğiydi, ben daha olumsuz düşünüyordum 4,10 civarına dayanabileceğini söylemiştim hep. öyle de olacak.
pek tabi bunda ayakkabı kutularındaki dolarları devalüasyon sayesinde daha fazla tl'ye çevirmek isteyen malum kişilerin ve amerika'da başlamış olan davanın etkisi de yüksek.
devalüasyon bilindiği üzere üretim yapılan ülkelerde mala rağbet açısından sıklıkla başvurulan bir hadise olsa da, üretim yapamıyor olmamıza rağmen ülkemizde olmasının sebebi siyasilerin açlığından dolayıdır.
bu ülkenin boku çıkmıştır. mecliste personel kaygıları tartışılırken sadece "taşeron, sağlıkçılar ve memurlar" üçlüsü arasında şikayetler ele alınırken özel sektörde çalışan bizlerin, maaşımızı alamadığımız takdirde zor kullanmak veya hırgür çıkararak maaşı almak dışında bizi koruyan en ufak yasa yok. mesai yapmak zorunlu değil dense de yapmadığınız zaman kapı gösteriliyor.
bu ülkenin anasını ağlattılar, işçi hayvan muamelesi görmüyor. amk çomarları.
Benim yaziyi okumadan yorum yapmissin, ama ayni seyleri yazmissin kanki, pisti olmusuz.
çok doluyum oçlarına. şimdi okudum da öyle olmuş.
Et fiyatlarını düşürmek için et ithal ediyoruz başka söze gerek yok bence...
Hem de az buz degil ithal edilen miktarlar. Gecen sene, 4 milyon ton bugday, 460 bin ton et (tam hatirlamiyorum, canli hayvan agirligi da olabilir) ithal ettik.
ha bu arada "cehape 1500 lira asgari ücret olacak diyor kaynağı nereden bulacaklar? ne diyorsunuz buna?" diyen malum kişiye destek amaçlı yuh çeken malum çomar güruha asgari ücreti 1350 liraya çıkartarak kaynak bulan hükümetin, o kadar sene boyunca neden aradaki 500 liralık farkı görmediği manidardır.
çıkardıktan sonra enflasyonun artmasıyla birlikte, büyük şehirdeki insanlar gitgide daha da fakirleşirken, küçük şehirdeki insanlar yaşanabilir bir hayat sürmeye başladılar. doymasa da aç kalmıyorlar en azından.
yaptıkları her şey göstermelik. 850 lira asgari ücret iken, 1400 lira maaş alıyordum. asgari ücret 1400 lira ve şu an aldığım maaş 1600. ev kirası 800 lira aq. meclisteki orospu çocukları da yemekhanelerinde çıkan 1.25 tl'den yedikleri yemeğin içindeki etin gramajı üzerine önerge veriyorlar veya kendi maaşlarının yükseltilmesi için yaptıkları tasarıda 550 kişi birden mecliste hazır bulunarak hep birlikte onaylıyorlar. "teröristi" "vatanseveri" "milliyetçisi" "sosyalisti" "fetöcüsü" dahil olmak üzere hepsinin ortaklaşa bir olduğu tek konu kendi maaşları. iş bizim maaşlarımız ve hayatlarımız olduğunda kavga gürültü.
hatta ilginçtir ki, bir ara gündemi uzunca meşgul eden polislerle alakalı yasanın tartışıldığı günlerde mecliste toplasan 50 kişi yoktu. ülkenin polis devleti olmasına giden yolda, muhalifler dahil olmak üzere mecliste 50 kişi olmadan yasa geçirdiler.
ne güzel ülke, ne güzel meclis. ayda on binlerce lira para al, ihaleler rüşvetler el altından aldığınız paraları saymıyorum, sabit maaştan bahsediyorum, 2 yılda emekli ol. ait olduğun yerde ülkenin en önemli yasaları tartışılırken bile, mecliste olma.
hayır hepsini geçtim, özel sektörü sikine takmayan bu şerefsizler, mevzubahis işçinin tazminatı olduğunda da tazminat fonu oluşturulsun, devlet tazminatı toplasın demekten geri durmuyor. kendi banka hesaplarındaki haksız kazançları aktarsalar herkes kurtulur, işçiden çalarak kurtarma çabasındalar.
Doların ne olduğu önemli değil, ben tl kullanıyorum. Kafamı yormuyorum bunlarla, üretip napıcam, üç kuruş para alıyorum ama cebimde 5 liralık telefon var, naaber! Benden kralı yok!
Amk sanayiyi geçtim tarım hayvancılığa versek kendimizi dünya devi olabilirdik ki onu bile bitirmeyi başardılar. Söyleyecek bişey yok!
Konuya değinen sevdiğim bir şarkıyı da ekliyim yoruma. https://youtu.be/pIVG3mDL9RI
Eyyorlamam bu kadar, haydi hayırlı işler
konuya değinen denilince,
https://www.youtube.com/watch?v=R3M-c4mwmqw bunu attın sandım ya da,
https://www.youtube.com/watch?v=onFaQXMqDP0 bunu 😃
CSRF attack detected.
öncelikle csrf yedim demekki haklıyım
"bak bak amerigalardan analist kasıyo fetocu. oyuna gelmeryin xd "
güzel olmuş, hem reklam oldu hem bilgilendik 😛
Alayınız fetöcüsünüz
Haklısın kardeş, memleketin ekonomisi bu kadar kötü olduğu için şuan oyunda haritadan silindik.
hüloğğted
Oyun içi mevzularda sağlam malsın ama dışarıda çok farklı olduğunu düşünüyorum. Kalemine sağlık.
Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni! xdxdxdxdxd
ben biseyi merak ediyorum gecen yil dolar bozduran tayfa su anda ne dusunuyor xd
Kanki, kac kisi dolar bozdurdu ki? Tv kameralarina show icin bzoduran bozdurmustur o kadar.
Knky hala şu oyunu oynuyon senin gibi akademisyenin amk siktir git deney yap 🙁.