Piyasa Müdahalesi

Day 1,362, 02:42 Published in Turkey Turkey by Ayyas Jackal Khan

Gazete adının saçma sapan olmasıyla geleceklere lafım yok; Türkçe konusunda ilerleme kaydedemeyen oyun yönetimine gidip dürterseniz ben de Ayyaş'ın Mekanı olarak isim koymak isterim...

Gazete açmak konusunda dertlerim büyüktü; 2 goldu boşuna harcamış olmak fena koyuyor ancak piyasanın içine edecek davranışları görmek de fena koyuyor.

İthalat dışardan kişilerin ülkeye mal sokmasına, ithalat vergisi de bu malı sokarken ödediği vergiye deniyor. Sebebini herkes bilir; ülke üretkenliğini dışarıdan gelecek ucuz mala karşı korumak. Normal hayatta da şu oyunda da tüketimi üretiminden az olan ülkenin fiyatları azalmak zorundadır veya fazlalık malı dışarıya satarak fiyatları dengede tutarsınız.

Son günlerde sanırım Güney Amerika savaşmak zorunda hissetmiyor kendini; WRM fiyatları altın karşısında çoğu ülkenin gerisinde. Bu durumda kişisel ithalata benzer(vergisiz), buradan birinin kalkıp gidip orada mal alıp buraya satması devreye giriyor. Stoklama maliyeti yüzünden fiyat kırdıkça dış ülkeler, bizim piyasayı şişiren adamları görmek hoş. Eğer bu piyasa şişerse burada da aynı şey devreye girecek, bizim malı birileri alıp başka yere satacak.

Buraya kadar her şey normalken bizim piyasa şişene kadar yaptığınız ithalat bu ülkenin goldunun başka ülkeye gitmesidir. Aradaki kazanç size kalır; onun dışındaki bütün para başka bir ülkeye gider. Normal dünyada teşviklerle, vergi oranları gibi kişi üzerindeki yüklerle oynayarak, gümrükte sınır koyarak bu olayın önüne geçilir. Ama oyunun şu anki yapısı kişisel ithalata Raw Materyallerde kota koymuyor, şişirebilen şişirsin mantığı hakim.

Fiyat konusunda seçim şansı bile bırakmamak zaten takdire şayan. Kârı maksimumda tutabilmek için(sürümden kazanmak süreçteki kârı maksimumda tutar, ürün başına değil, sonuçta sermaye ve depo sorunu var), normal fiyatın altına girerseniz ucuz fiyatlı mal ilk önce satılır ve aynı işi tekrar yaparsınız. Yani ücret vererek üretim yapan adamın altına girmek pek tasvip edilecek bir durum değil.

Uzatmaya gerek duymuyorum, kısaca hükümet altın-try dengesine müdahale etsin (piyasanın en yükseğine çekmeye gerek yok, ama caydırıcı bir oran istiyorum). Eğer bu müdahale gelmezse üreticinin belini inciten ben değil bu kişisel ithalatçılar ve hükümet olur. Hatta günde 10-15 saat oyun başında kalabilen bir kişi olarak en ufak kârı bile önemseyip çok zevkli anlar yaşatmayı boynumun borcu bilirim(o ülkelerin altın/raw oranı ile Türkiye'nin altın/raw oranı aynı seviyeye gelir aradaki kârı da ben yemiş olurum(0.43 yerine 0.42 koymak da neymiş 0.40'dan açarım maksat kâr değil piyasa şişirmek), sövecek olan da önlem almayana sövsün o dakikada)

Devlet gitsin fiyatı sabitlesin; bu fiyatın altında fiyat vermek zorunda kalacak altın satıcılarının altınlarını sürekli devlet toplar. Eğer devamlı bu yapılırsa daha ucuza aldığı altını daha pahalıya satan devlet piyasadan TRY çekmiş olur. Aradaki kârın 3'ü 5'i hortumlansa dahi (hatta hepsi hortumlansın derdim değil) yapılma amacı gerçekleşir. Yani amaç TRY çekmek zaten değil, bu işle uğraşacak kişinin ücreti gibi düşünmek de iyidir birilerinin hortum diyeceği farkı.

"Serbest piyasada her yol mübahtır" diyeceklere önerim dememeleri, korumacılıktan nasip almamış ülkelerin geleceği hal her zaman bellidir.(onun dışında hatam olabilir, bilemem şimdi, söyleyiverin de ben de doğruyu öğreneyim)

(birinci, ikinci veya sonuncu farketmez tankı sokakta dağıtmıyorlar.)
(caps veya özet de yok, zaten muhatabım hükümet. özelden konuşup cevaba göre altın satmak vardı piyasaya ama neyse bahtıma küseyim)